fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

Sağlık Bilgileri & Makaleler

Uzmanlardan Diş Tedavileri, Estetik & Güzellik, Göz Tedavileri, Saç Tedavileri ve diğer birçok sağlık alanlarında faydalı bilgiler.

DİŞ DOSTU BESLENME ÇANTASI HAZIRLAMAK

Okulların açılmasıyla birlikte gündemimize yeni bir konu eklendi, “Okul çocuklarının beslenme alışkanlığı”. Elbette ki kilo ve obezite çağımızın en önemli sağlık sorunu ama ağız sağlımızda bir o kadar önemli bir konu başlığıdır. Ağız sağlının oluşmasında beslenme alışkanlığı önemli bir rol oynar. Beslenme alışkanlığında yer alan karbonhidrat içerikli gıdalar, her tür şekerlemeler, tatlılar, bisküvi ve atıştırmalıklar diş çürümesine etkendir. Bütün bunların yanı sıra kola ve şekerli içecekler buna tatlandırılmış süt dâhil, diş sağlığını etkiler. Bu nedenle bu tip gıdaların okul saatinde tüketilmesi ardından diş fırçalama olasılığının olmadığı okullarda ciddi sorun oluşturmakta ve diş çürümesini tetiklemektedir. Bu yüzden okulda tüketilecek gıdalar “DİŞ DOSTU” yiyeceklerden oluşturulmalıdır. Bu diş dostu yiyecekleri sıralamak gerekir ise; Peynir içerlikli gıdalar: Peynir içerdiği kazein ile çürük önleyici niteliğe sahiptir. Örneğin; kaşarlı tost, peynirli sandviç v.b. Yer fıstığı: İçerdiği güçlü mineraller sayesinde diş ve tükürük yapısını kuvvetlendirir. Bu nedenle özellikle atıştırmalık olarak beslenme çantasında olmalıdır. Elma: Artık birçok okul kantininde...
Devamını okuyun
  11020 Tıklanma
  0 yorum
11020 Tıklanma
0 yorum

DİŞ DOLGUSU

Bir diş çürüdüğünde o diş için yapılacak en doğru  Kişinin çürüğünü temizleyip dolgu yapmak Diş çürümesini engellemek için kişiye doğru ağız bakımını öğretmektir. Birçok tip dolgu maddesi vardır. Bu dolgu maddesi çürüğün büyüklüğü ve dişin bulunduğu bölgeye göre değişir. AMALGAM DOLGU Diş hekimlerinin başarı ile uyguladığı dolgu malzemelerinden biridir. Renkleri ağızda galvanik akıma neden olmaları nedeniyle günümüzde hastalar tarafından pek istenmemektedir. Soğuk sıcak teması mikrosızıntıya neden olup dolgu altında çürümeye sebep olduğundan araştırmacılar yeni dolgu materyallerine yönelmiş sonucunda da kompozite esaslı dolgu maddelerinde çözüm bulmuşlar. KOMPOZİTE DOLGU Kompozite dolgular başlangıçta sadece ön grup dişlerde kullanılırdı. Hastaların estetik talepleri sonucunda teknolojileri gelişen kompozite dolgu maddeleri şu anda rahatlıkla hem ön grup hem de arka grup dişlerde hizmet vermektedir.
  11988 Tıklanma
  0 yorum
11988 Tıklanma
0 yorum

DİŞ ÇAPRAŞIKLIKLARINDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Muntazam ve düzgün dişlere sahip olmak herkesin dileği fakat bazen bireyler doğuştan çapraşık dişlere sahip, bazıları da 16-17 yaşlarına kadar düzgün dişlere sahip iken yavaş yavaş çapraşıklaşan bir dişin yapısına sahip oldukları için mutsuzlar.Bu nedenle size çapraşıklık neden oluşur ve tedavi önerileri nelerdir, bahsedeceğim. Dişler çene kemiklerinin üzerinde yer alırlar, bu nedenle çene kemiğinin yapısıyla dişlerin boyutları ve adetleri uyumlu olmalıdır.Eğer çene yapısı küçük, diş yapısı büyük olur ise dişlerde çapraşıklık oluşur.Bu çapraşıklığın oluşmasını istemiyor iseniz, bunun önlemi 7-12 yaşlar arasında alınmalıdır.Çekilen röntgen tetkiklerinde dişlerin çene kemiğine sığmayacağı anlaşılır ve estetik görüntüde yer almayacak 1. premolar diş çekilerek  daha muntazam bir görüntü elde edilebilir.Tabi ki diş çekiminin tek başına yeterli olmadığı durumda ortodontik tedavi gerekir.Bu tedaviyi takiben mutlaka yetişkinliğe geçip tüm 20 yaş dişleri tamamlanıncaya kadar kontroller yapılmalıdır.Çünkü ortodontik tedavi yapılıp çapraşıklık düzelse de yirmi yaş dişleri çıktığında öndeki dişleri itekleyerek tekrar çapraşıklık oluşturma olasılığı vardır.Bu nedenle kontroller asla ihmal edilmemelidir....
Devamını okuyun
  11548 Tıklanma
  0 yorum
11548 Tıklanma
0 yorum

DİŞ BEYAZLATMA NEDİR?

Çeşitli nedenlerle renklenmiş dişlerin veya normal renginden memnun olunmayıp da 7-8 ton açtırmak isteyen kişilerde kullanılan ağartma işlemidir. Normal diş parlatmadan farklıdır. Dişin ana rengi açılır ve bu rengi 2-3 yıl korur. DİŞLERİM ARALIKLI GÜLERKEN KÜÇÜK KÜÇÜK GÖZÜKÜYOR BUNLARI TEDAVİ ETTİRMEK İÇİN KESTİRSEM İYİCE KISA GÖZÜKÜR MÜ? İlla dişlerimi kestirmem gerekir mi? Diş aralıklarının kapatılmasının da sıklıkla kullanılan bir metot KOMPOSİTE LAMİNETE’ dir. Bu metotla dişlerinizden herhangi bir kesim yapmadan aralıklarınız rahatlıkla kapatılabilir. YURTDIŞINDA YAŞIYORUM. BURADA ESTETİK DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMALARI OLDUKÇA PAHALI, AYNI ZAMANDA BU UYGULAMALARI YAPACAK DİŞ HEKİMİNDEN RANDEVU ALMAK İÇİN 8 HAFTA BEKLEMEK GEREKİR. SANIRIM TÜRKİYE’DE TEDAVİLERİMİ YAPTIRSAM DAHA İYİ OLUR. NASIL BİR YOL İZLEMELİYİM? Öncelikle dişlerinizin nelerinden memnun değilsiniz bunu bana bildirin. Aynı zamanda dişlerinizi belirgin gösteren bir fotoğraf, hatta birkaç fotoğraf gönderirseniz bu konuda daha detaylı bilgi verebilirim. En önemli konu ise; nasıl bir diş hayal ediyorsunuz bu örneklerde olsun. 5 YIL ÖNCE DİŞLERİMİ KESTİRİP PORSELEN KAPLATTIM....
Devamını okuyun
  12024 Tıklanma
  0 yorum
12024 Tıklanma
0 yorum

DİŞ BEYAZLATMA

 Dişlerin renklenmesi iki nedenle olur ;dış etkenlerle ,çay, kahve ,sigara ,cola vb şeylerin bol tüketimi  dişlerin üzerinde renklenmeye  neden olur. İç etkenler ; dişlerimiz daha öncede anlatıldığı gibi 3 tabakaya sahiptir. Pulpa , dentin, mine. Dentin tabakası opaktır. Bu opak tabaka yogun olduğundan dişin esas rengini verir. Dentin tabakasının renginin koyu olmasına neden olur. Ne yaparsam yapayım dişimin rengi sarı denilen sarılığın nedeni işte budur.  Nasıl bazı insanın beyaz tenli ya da esmerse dişinde rengi vardır . bu fizyolojik sarılıktır Zamanla yaşa bağlı olarak dentin tabakası kalınlaşır. Mine tabakasıda aşınarak incelir . diş renği önceden beyaz isede yaşa bağlı olarak sararır. Bu da fizyolojik sarılıktır.  Dentin tabakasının normal dışı renk yansıttığı en sık raslanan renklenmeler Tetraniklin renklenmelerdir. Tetraniklin gurubu antibiotikler bir dönem çok kullanılırmış. Süt dişlerinin altında daimi dişler vardır ve daimi dişler tam oluşumunu tamamlamadıkları  zaman kullanılan tetrasiklin gurubu antibiotikler dentini mavimtırak bir renkden tutunda çok koyu sarı hatta kahveremgisi...
Devamını okuyun
  12122 Tıklanma
  0 yorum
12122 Tıklanma
0 yorum

Diş Ağrısı

Dişlerimizin vücut sağlığındaki önemini bilmeyenimiz yoktur. Ama çoğu zaman dişlerimizi ağrı ya da çürük nedeniyle kırılma ile anımsar ve önemseriz. Peki, hangi ağrı neyin belirtisidir.  SICAK- SOĞUK HASSASİYETİ YA DA SICAK -SOĞUK TEMASI SONUCU ORTAYA ÇIKAN AĞRI:  •Dişlerde çürük olduğunda ilk belirtisidir. •Yeni yapılan dolgu ya da kaplamanın 15-20 gün kadar bu tip hassasiyeti ve ağrısı olur. •Dişlerde fırçalamanın hatalı yapılmasından dolayı aşınmalar varsa •Düşme ve çarpma sonucu dişlerde oluşan kırık ve çatlaklarda •Gıcırdatma(Bruksizm) sonucu dişlerde ortaya çıkan aşınmalar ve çatlamalarda •Asid erozyonu sonucu aşınmış dişlerde •Blumik hastalar da dişlerin boğaza bakan kısımların da aşınmalar olur. •Aşınmış bölgeler de •Dişeti çekilmesi sonucu açığa çıkmış, diş kök yüzeylerin de •Dişeti tedavisi sonucun da bir aya kadar uzayan hassasiyet. •Diş tam örtmeyen ya da kırılan dolgularda. •Eskimiş kaplamalı dişlerde   TATLI GIDANIN TÜKETİLMESİ SONUCU ORTAYA ÇIKAN AĞRI •Mutlaka diş, çürük açısından değerlendirilmelidir. •Dolgu ve kaplama varsa özellikle eski ise atında çürük olabilir. •Aşınmanın...
Devamını okuyun
  12671 Tıklanma
  0 yorum
12671 Tıklanma
0 yorum

ÇOCUK DİŞLERİNDE ACİL DURUMLAR

DİŞ AĞRISI: Ağrıyan dişin etrafında gıda artığı var mı?Bakılmalı,var ise fırçalanmalı.Sıcak ya da soğuk su dişte ağrıyı başlatıyor mu? Bakılmalı. İki dişin arasına kaçan gıda artığıda ağrı yapabilir. Bu nedenle bir diş ipi yardımıyla gıda artığı o bölgeden çıkarılmalı. Dişetine aspirin ya da alkol koymak gibi irritan yöntemler kullanılmadan diş hekimine acil olarak ulaşılmalı. DİLDE, DUDAKTA, YANAKTA, DÜŞME SONUCU KESİLME var ise; yaralı bölgeye hemen buz uygulayın. Kanama var ise; kanayan bölgeye gazlı bir bez ile kompres(baskı)yapın. Kanama kontrolünü sağlayamıyorsanız derhal doktora gidin. DÜŞME SONUCU kalıcı dişin yerinden çıkması; dişi bulabilirseniz serum fizyolojik ya da temiz bir suyla dişin kron kısmından tutarak yıkayınız. Bir fincanın içine hastanın tükürerek doldurmasını sağlayın ve bu fincana dişin yerleştirerek hemen hekiminize başvurun. Şayet fincanı tükürerek doldurmanız mümkün değilse; süt ile doldurduğunuz fincana dişi yerleştirin. BEBEKLERDE düşme sonucu dişin yerinden çıkması; bebeklerde genellikle ön dişlerde bu durum ortaya çıkar. Yerine yerleştirmek pek mümkün olmadığından aciliyet gerektirmez....
Devamını okuyun
  11352 Tıklanma
  0 yorum
11352 Tıklanma
0 yorum

ÇOCUĞUNUZUN İYİ BİR ÇİĞNEME ALIŞKANLIĞINA SAHİP OLMASINDA SÜT DİŞLERİNİN ÖNEMİ

Hiç düşündünüz mü? Özellikle gün geçtikçe sayıları artan obez çocuklar ve gençlerde çiğneme alışkanlığı var mıdır? Yiyecekleri yavaş yavaş çiğneyip ,güzelce öğütüyorlar mı? Peki uzun süre bir lokmayı çiğneyen kilolu bir insan gördünüz mü? Elbette hayır. Çünkü yeterince çiğneme ve öğütme yapsalardı fazla yiyecek tüketmeyecek ve fazla kiloları olmayacaktı. Süt dişlerinin çürümesi veya erken kaybının çocuklarınızın az çiğneme alışkanlığına neden olabileceğini biliyor muydunuz? ÇOCUĞUNUZUN OBEZ OLMASINDA SÜT DİŞLERİNİN ÇÜRÜKLERİ VE ERKEN KAYBININDA ROLÜ VARDIR. Şöyle ki 0–6 yaş birçok alışkanlığın şekillenip kişiliğin oluştuğu dönemdir. Bu dönemde oluşan birçok alışkanlık kalıcıdır. Hatta ömür boyu devam eder. Süt dişleri 6 aylıkken çıkmaya başlar 2 yaşına gelindiğinde 10 adet alt çenede 10 adet üst çenede olmak üzere 20 tanedirler. Kötü beslenme alışkanlıkları, yetersiz yapılan ağız bakımı süt dişlerinin de tıpkı daimi dişler gibi çürümesine neden olur. Bebeklik döneminde biberon ile beslenen çocukların içtikleri süte katılan şeker bal gibi tatlandırıcılar bütün gece boyunca dişlerin üzerinde...
Devamını okuyun
  12415 Tıklanma
  0 yorum
12415 Tıklanma
0 yorum

ÇATLAK DİŞ SENDROMU

Günümüzde diş hekimliğindeki gelişmeler, bireylerin bilinç düzeyindeki artış dişlerin daha uzun süre ağızda kalmasına yardımcı olmaktadır. Bu konuda erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Çünkü diş çürükleri daha basit düzeydeyken temizlenip dolgu yapıldığında daha uzun yıllar ağızda varlıklarını sürdürdüğü bunun aksine geç müdahale edilen çürükler dişlerde ciddi madde kaybına neden olarak kanal tedavi, kaplama gibi tedaviler gerektirdiği arık kaçınılmaz bir gerçektir. Dişleri tüm koruyucu önlemlere rağmen bekleyen tehlike çatlak ve kırıklardır. Dişlerde problemler çatlak veya kırık nedeniyle başlayıp ta bütünlüğün bozulmadığı durumlarda bilinmelidir ki bu çatlaklar veya kırıklar ileride kanal tedavi veya cerrahi tedavilere ihtiyaç duyacaktır. ÇATLAK DİŞ SENDROMU NEDİR? Diş parçalarının birbirinden ayrılmayıp tamamlanmamış bir kırık, yeşil dal kırığı, kron içi kırıklar, ikiye ayrılmamış kırık diye de tanımlanabilir. Dişte bazen büyük bir dolgu bazen de hiç bir semptom yoktur. Diş görünen kısmından başlayıp köke kadar boylu boyunca çatlaktır. Ve kişinin şikâyeti sıcakta soğukta hassasiyet ve özellikle ekmek gibi yapışarak dişte...
Devamını okuyun
  19015 Tıklanma
  0 yorum
19015 Tıklanma
0 yorum

DİŞ ESTETİĞİNDE IN ' LER - OUT ' LAR

Dişlerimiz hem gülümseme hem de konuşma esnasında görünür hale gelen,yüz estetiğinin önemli unsurlarından ve yüz bütünlüğünün tamamlayıcılarından biri.Gelişen pek çok alanda olduğu gibi,diş hekimliğinde de ''altın standart'' olarak tabir edilen uygulamalar,tozlu raflara kaldırılıyor.Peki siz, değişen zamana,yeni gülümsemeniz,yani  yeni bir ''siz'' ile ayak uydurmaya ne dersiniz? DİŞ ESTETİĞİNDE IN ' LER - OUT ' LAR  A)FAYANS BEYAZI DİŞLER OUT, DOĞAL DİŞ RENGİ IN! Eskiden fayans beyazı renkte, göz alan, parlak dişler oldukça modaydı. Sağlık sorunu olmayan, tamamen sağlam dişler kestirilip, porselen kaplamalarla değiştirilir, hasta bu doğal olmayan fayans beyazı dişlere kavuşturulurdu.(!) Zaman geçtikçe bu yapma ve suni görüntü;  özellikle kadın hastalarda makyajsızken daha bakımsız bir görüntü oluştururdu. ''Fayans beyazı''olarak tarif edilen bu parlak renk genellikle tam dişsiz (total protezli -takma dişli) hastalarında kullanılır, protezde tüm dişler eşit boyda dizili yapılırdı. Bu renk erkek hastaların dişlerine uygulandığında bu yaşlı ve suni görüntüyü anımsattığı fark edilerek  bu alışkanlık terk edildi ve hastalar ağzına mermer...
Devamını okuyun
  13309 Tıklanma
  0 yorum
13309 Tıklanma
0 yorum

İŞ DÜNYASINDA BAŞINIZI AĞRITAN DİŞİNİZ OLMASIN?

 Yoğun iş temposu, toplantılar, seminerler, çoğu zaman kendimizi ve sağlığımızı ihmal etmemize neden olur. Bazen bir boyun ağrısı ya da başka bir bölgenin ağrısı bir ağrı kesici ile geçiştirilebilir. Ama diş ağrısı öyle bir ağrıdır ki ağrı kesici asla fayda etmez. Tanıdığım bir iş adamı uluslar arası bir kongrede sunumunu tek yanağı gözünü kapatacak şekilde yapmak zorunda kalmıştır. Kongrenin koşuşturmacasın da kanal tedavi randevusunu defalarca iptal etmek zorunda kalmış, o kadar önemsediği konuşmasını neredeyse tek gözü kapalı bir şekilde yapmak zorunda kalmıştır. Böyle istenmeyen bir durum yaşamamak için dişinizin problemi size büyük sorunlar çıkarmadan daha basitken çözülmesinde fayda var. Bu yazımda hangi diş rahatsızlığı neyin belirtisidir bunları anlatacağım. Yani sıcak bir içecek içildiğinde, soğuk yiyecek ve içecek tüketildiğinde ortaya çıkan ağrının nedeni nelerdir?  •Dişlerde çürük olduğunda ilk belirtidir. •Düşme ve çarpma sonucunda dişlerin ucunda oluşan kırık ve çatlaklarda. •Diş fırçalamanın hatalı yapıldığı ve bunun sonucunda diş diplerinde, dişin aşındığı durumlarda. •Diş...
Devamını okuyun
  12460 Tıklanma
  0 yorum
12460 Tıklanma
0 yorum

FRENİLUM

Dudak, dil ve yanak dokusunun dişeti dokusuyla birleşiminde doku katlantıları şeklinde  yer alan mukoza dokusuna frenulum denir. Frenilum (dil, dudak, yanak bağı) her sağlıklı bireyde vardır. Tutunma düzeyine göre sınıflandırılırlar. 1. Mukozal : Dişetiyle dil, dudak, yanak dokusunun birleşim sınırında biten bağlantı. 2. Gingival : Dişeti sınırının iç kısmında oluşan bağlantı. 3. Papiller : Dişlerin arasındaki dişetine gelen bağlantı.  4. Papilla Pentrsayonu : Dişlerin arasından geçip damak dokusuna kadar uzanan bağlantı. Kas bağlantısının normal boyutlarda olduğu durumda diş görüntüsünde ya da dişeti sağlığında herhangi bir sorun olmaz iken kas bağlantısının büyük ve dişeti sınırına geldiği durumlarda diş ve dişeti hastalıklarına neden olan problemler beraberinde gelir. Diş ve dişeti hastalıkları her zaman bireyin kötü ağız bakımından ve yeme alışkanlıklarından oluşmaz. Bazen de bu problemlerin altındaki neden kişinin fizyolojik yapısıdır. Frenulum dediğimiz kas bağlantıları da bu konuda oldukça büyük önem taşır. DİŞ VE DİŞETİ HASTALIKLARININ BİR SEBEBİDE FRENİLUM BAĞLANTILARINDAKİ ANOMALİLERDİR Diş ve dişeti hastalıkları her zaman...
Devamını okuyun
  15343 Tıklanma
  0 yorum
15343 Tıklanma
0 yorum

YEME BOZUKLUKLARINDAN DİŞLER NASIL ETKİLENİR?

Günümüzde zayıf olmak artık tutku boyutunda . Zayıflamak ve ince görünmek bu denli önemli olunca çeşitli yeme bozuklukları ortaya çıkmakta . Bu bozukluklar APA tarafından üç guruba ayrılmıştır. 1. Anareksiya Nervoza 2. Bulimiya Nervoza 3. Başka türlü adlandırılamayan yeme bozuklukları olmak üzere üç guruba ayrılmıştır . ANOREKSİYA NERVOZA Sinirsel nedenlerle iştahın azalması anlamında da kullanılmıştır . Özelikle 10-24 yaşları arasındaki genç kızlarda  rastlanılan  Anoreksiya Nevroza görülme sıklığı % 0,3 civarındadır. İki tipte gözükür. Kişi aç kalıp aşırı egzersiz yapar ya da aşırı atak tarzında tıkınıp yemegi çıkarır ya da  laksatif veya diziretik kullanır. Anoreksiyadan en çok dişetleri etkilenir özelikle tamamen yemegi kesenlerde vitamin kaybına bağlı olarak dişetlerinde savunma mekanizmasının  kaybıyla dişetleri daha çok iltahaplanmaya kanamaya başlar . Dişeti  rahatsızlığı zaten mevcut olan anoteksiya nervoza Hastasında kemiklerde de kayıplar meydana gelerek dişlerde sallanma ve  hatta kayıplar başlar . BULİMİYA NERVOZA Manken hastalığı da denilen yemek yedıkten sonra  kusurak yenılenler cıkarılır ve bu...
Devamını okuyun
  13862 Tıklanma
  0 yorum
13862 Tıklanma
0 yorum

BU YIL TIP BAYRAMINI ALMANYADA KUTLUYORUZ...

Platform olarak ; 14 MART 2015 tarihinde DÜSSELDORF’ta “Türkiye deki sağlık sistemi ve muhtemel sağlık turizmi işbirliklerinin” anlatılacağı seminerimiz olacaktır. Ayrıca Anavatandan uzak yaşayan siz meslektaşlarımızın tıp bayramını kutlamak için seminerden sonra akşam yemeği ve ANAVATANDAN ESİNTİLER VE SAĞLIK ORDUSU SERGİSİ düzenleyeceğiz . Seminerde ve Tıp bayramı gecesinde tüm sağlık çalışanlarını aramızda görmekten mutluluk duyacağız.                                                                                                VisitTurkeyforhealthcare Platformu                                                                                                                     Başkan                                                                                                              Dr Dursun Aydın Tarih ve yer : 14 Mart 2014 :Hotel Bredeney ( www.hotel-bredeney.de ) ESSEN/ DÜSSELDORF Seminer     : Saat 12-18   Yemek        : Saat 19-20 Tıp bayramı gecesi: Saat 20-22 İletişim ve   Detaylar     :      Türkiye   : Ümit Şahit       Tel- (0090) 444 5 986            e posta : Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.      Almanya : Serdar Gökkuş Tel-(0049) 179 5480660         e posta : Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.         Not : 1- Seminer ve Tıp bayramı gecesine katılım ücretsiz olup web sitemizden 12 Mart 2014 tarihine kadar kayıt zorunludur. Ayrıntılı bilgi için: http://www.ipsa.org.tr/tr/faaliyetlerimiz/tip-bayramini-avrupa-da-kutluyoruz-11-15-mart-2015-dusseldorf-ve-koln-almanya.html
  41615 Tıklanma
  0 yorum
41615 Tıklanma
0 yorum

CİNSEL SORUNLARDA JİNEKOLOG MUAYENESİ ÖNEMLİ

Cinsel sorun yaşayan kadınların, öncelikle cinsel terapiler konusunda deneyimli bir jinekolog tarafından kontrolden geçmesi şart. Bu hem doğru teşhisin konulması, hem de en uygun tedavi metodunun seçilmesi açısından son derece önemli. Kadınlarda en fazla görülen cinsel sorunlar arasında; - Vajinismus (cinsel ilişkideki kaygıya bağlı kasılmalar sonucunda ilişkinin gerçekleşememesi) - Disparoni (Ağrılı cinsel ilişki) - Cinsel isteksizlik - Anorgazmi (Orgazm olamama) yer alıyor. Bazı kadınlarda birkaç cinsel sorun bir arada yer alabileceği gibi, bazen bir cinsel sorun zamanla diğerlerini de tetikliyor. Hatta kadındaki cinsel sorunlar erkek partneri de etkileyebiliyor. Cinsel sorunlar zamanla evlilikleri de olumsuz yönde etkileyerek, bir evlilik sorunlarına dönüşebiliyor. O yüzden bu tür sorunların çözümünün ertelenmemesi son derece önemli. Yapılan basit bir jinekolojik muayene ile teşhis netleşiyor, soruna yola açan nedenler ortaya konulabiliyor ve uygulanacak en uygun tedavi yöntemi seçilebiliyor. Jinekolog muayenesine neler bakılır? Vajinismus sorununda kızlık zarı ve vajina ile ilgili herhangi bir sorunun olup olmadığına bakılıyor. Ayrıca vajinismusun...
Devamını okuyun
  12482 Tıklanma
  0 yorum
12482 Tıklanma
0 yorum

VAJİNİSMUS BELİRTİLERİ

Vajinismus sorunu, cinsel ilişkide kasılmalara bağlı olarak tam bir birlikteliğin sağlanamaması olarak biliniyor. Toplumun tüm katmanlarında görülen bu cinsel sorun, günümüzde doğru tedavi teknikleri ile kısa sürede tedavi edilebiliyor. Vajinismus belirtileri gösteren bayanların erken dönemde bir jinekoloğa giderek kontrolden geçmeleri şart! Nitekim, vajinismus sorunu yalnızca jinekolog hekim tarafından yapılan jinekolojik değerlendirme ile kesin olarak teşhis ediliyor. Vajinismus Belirtileri Neler? Vajinismus belirtileri arasında en sık olarak cinsel ilişkide korku ile kasılma ve ilişkinin tam olarak gerçekleşememesi yer alıyor. Ayrıca: - İlişkinin ağrılı, acılı şekilde oluşması - Yarım birleşmenin olması - İlişkinin yalnızca belirli pozisyonlarda ve zorlanarak gerçekleşmesi - Jinekolojik muayene olamama - Vajina içerisine fitil, tampon, parmak yerleştirememe - Vajinaya dokunamama, bakamama gibi belirtiler de vajinismusu işaret ediyor. Özetle; vajinismus sorununda yapılan jinekolojik muayenenin önemi de büyük. Çünkü ancak jinekolojik muayene sırasında kasılmaların saptanması ile kesin teşhis konulabiliyor. Ayrıca jinekolojik muayene sırasında dış genital alan, kızlık zarı ve vajina ile ilgili doğuştan...
Devamını okuyun
  11634 Tıklanma
  0 yorum
11634 Tıklanma
0 yorum

VAJİNİSMUS NEDENLERİ NELER?

Vajinismus ülkemizde %10 gibi oldukça yüksek bir sıklıkla izlenen cinsel sorun. Hatta cinsel sorunlar arasında, ‘en fazla hekime başvuru nedeni’ olan cinsel problem. Bunun altında yatan en önemli sebep ise ‘Çocuk İstemi’. Vajinismus cinsel ilişki sırasındaki istemsiz kas kasılmalarına bağlı olarak ilişkinin tamamlanamaması, birleşmenin sağlanamaması durumu. Hera Klinik olarak 2003 yılından bu yana yaptığımız çalışmalara göre, ülkemizde vajinismusa en fazla yol açan nedenler arasında ilk gece ile ilgili olumsuz hikayelere bağlı korkular ve yetiştirme tarzındaki yanlışlar yer alıyor. İlk gece hikayeleri (Cinsel Mitler) Evlenmeden önce ilk cinsel deneyim ile ilgili abartılı ve yanlış bilgiler kişilerin bilinçaltı düzeyini olumsuz yönde etkiliyor. İlk gecenin çok zor geçeceği, yırtılma- parçalanmanın olacağı, aşırı miktarda kanama ve ağrı olacağı, ilk gecede kilitlenme ile rezil olma olasılığının olduğu gibi düşünceler kişinin birleşme anı geldiğinde adeta bir panik atağa benzer şekilde korkuya kapılmasına ve kendisini aşırı düzeyde kasmasına neden oluyor. İlk gece ile ilgili anlatılan bu şehir efsanelerine...
Devamını okuyun
  11802 Tıklanma
  0 yorum
11802 Tıklanma
0 yorum

VAJİNİSMUS NEDİR?

Vajinismus sorunu pek çok yönü ile son derece ilgi çekici ve belki de ülkemizin en büyük cinsel gerçeği. Toplumda 20-30 yıl gibi uzun süreli evli olmasına rağmen hiçbir şekilde cinsel ilişkiye girememiş olan, ‘Evli ama bakire’ bir kesim var. 2003 yılından bu yana Hera Kadın Sağlığı Merkezi olarak vajinismus sorunu ile ilgili yaptığımız çalışma sonuçlarımıza göre; daha sıklıkla sosyokültürel düzeyi yüksek kesimde görülen bu problem hem kişinin kendi hayatı hem de evlilik hayatı üzerine düşen kara bir bulut!.. Ancak, bilimsel tedavi yöntemleri sayesinde günümüzde vajinismusun %100 tedavisi mümkün! Vajinismus nasıl tarif edilir? Vajinismus cinsel ilişkide yaşanılan aşırı kaygıya bağlı olarak, kadının kendisini istemsiz bir şekilde kasması ve ilişkiye izin vermemesi durumu olarak bilinir. Kasılmalar genelde 1/3 alt vajina kaslarında gerçekleşmekle beraber bazen vücudun karın, kalça, bel ve sırt, hatta çene ve ayak parmak kaslarına kadar yaygın şekilde olabilmektedir. Bu kasılmaların özelliği ‘vücudun kendisini koruma içgüdüsü’ sonucunda ve tamamen istem dışı olarak...
Devamını okuyun
  13935 Tıklanma
  0 yorum
13935 Tıklanma
0 yorum

ŞEKER AMELİYATININ ÖNEMİ

İleal interpozisyon, tip 2 diyabetin etki ve işleyiş mekanizmaları araştırılıp incelenirken bu işleyiş mekanizmaları temel alınarak hastalığa özgü geliştirilen cerrahi yöntemdir. Geliştirilen bu cerrahi yöntemde devam eden hastalığı besleyen sindirim sistemi yerine, tip 2 diyabetin işleyiş mekanizması üzerinden cerrahi olarak yapılan bir işlemle (İşte buna ileal interpozisyon adı verilir.) düzelme eğilimine girecek yeni sindirim sistemini beslemek akılcı çözümlerden en etkilisi olarak görülmektedir. İleal interpozisyon operasyonu şeker hastalığının tedavisinde bilinen en etkili tedavi olarak kabul edilmektedir. İleal interpozisyon + sleeve gastrektomi cerrahi yöntemi tip 2 diyabet tedavisinde diğer seçeneklere göre öne çıkmaktadır. Çünkü bu operasyon obez olmayan hastalarda da etkin sonuç vermekte, kalıcı beslenme sorunlarına neden olmamakta(vitamin-mineral eksiklikleri gibi), hayat beklentisi ve kalitesini belirgin ölçüde pozitif etkilemektedir. Tüm bunlardan yola çıkarak bu ameliyatların metabalik etkilerinin çok daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
  12586 Tıklanma
  0 yorum
Etiketler:
12586 Tıklanma
0 yorum

DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR?

Yetişkinlerde görülen diyabet hastalığı pankreasta yapılan insülin hormonunun zaman içerisinde gittikçe azalması veya üretilen insülinin etkisiz kalmasıdır. Diyabet, tüm dünyada sıklığı gittikçe artan salgın boyutlarına ulaşan, sessizce ilerleyen ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Diyabette temel olarak kan şekeri yüksekliği söz konusu olmasına rağmen bununla birlikte sıklıkla kanda yağ, kötü kolesterolde yükseklik, iyi kolesterolde düşüklük, karaciğerde yağlanma görülmektedir. 2000’li yıllarda tahminin 171 milyon olan diyabetli sayısının 2030’larda 366 milyona ulaşacağı düşünülmektedir. Ortalama yaşam süresinin artması, fizik aktivitenin azalması ve şişmanlığın artması diyabet hastalığının hızla artmasına yol açmıştır. Diyabet hastalarının %80-90’ı şişmandır. Türkiyede kasım 2010 da yayınlanan TURDEP-II adlı araştırmaya göre, diyabet sıklığı %90 artarak, %7.7’den %13.7’e yükselirken obezite oranlarında %44 artış saptanmıştır. Diyabetin organlarda yaptığı hasarlardan dolayı sağlık giderleri ciddi şekilde artmakta ve toplumlara oldukça büyük sosyo-ekonomik yük getirmektedir.
  44421 Tıklanma
  0 yorum
44421 Tıklanma
0 yorum

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/