fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

Sağlık Bilgileri & Makaleler

Uzmanlardan Diş Tedavileri, Estetik & Güzellik, Göz Tedavileri, Saç Tedavileri ve diğer birçok sağlık alanlarında faydalı bilgiler.

PİERCİNGİN DİŞE ZARARLARI VE DİŞE YAPIŞTIRILAN KRİSTALLER

Piercing her geçen gün genç nesilde yaygın görülen bir moda akımı. Piercing masum bir moda akımı olmasına rağmen dil ve dudak bölgesine uygulandığında diş ve diş eti dokularına oldukça fazla zararları vardır.  Üstelik birey piercingin diş ve dişeti dokularına vereceği zararları bilmeden yaptırıp bu zararları ancak başına geldiğinde görüp yaşamaktadır. Bu nedenle piercingin diş ve dişeti vereceği zararı tam olarak bilmesi gerekir. Şöyle ki piercing dil bölgesine yerleştirildiğinde yemek yeme ve çiğneme esnasında piercingin melali dişlere çarparak azı dişlerinin kırılmasına neden olur. Dudağa takılan piercing ise konuşma esnasında ön dişlere değer üzerine gıda artıklarının sürekli takılması ile diş ve dişetlerinde çürüme ve iltihaplanmalara neden olur. Ayrıca dudaktaki piercing diş fırçasının ön dişlerdeki hareketinin rahat olmasını engeller, diş yüzeylerinde gereksiz gıda birikintisine yol açar. Dile takılan piercingin bir diğer zararı da kişide sürekli piercingin ısırılması gibi bir tik yaratarak metalin ısırılmasıyla dişin kırılmasıdır. Kırılan diş sıcak ve soğuk temasında sızlayarak çürüklerin sebep...
Devamını okuyun
  10419 Tıklanma
  0 yorum
10419 Tıklanma
0 yorum

PEMBE ESTETİK

Birbirimizle iletişim kurduğumuzda, karşımızdaki kişi eşimiz, çocuğumuz, ya da aile bireyimiz değilse gözlerimizin temas ettiği süre sadece 3 saniye. 3 saniye sonra bakışlarımız karşıdaki bireyin gözlerinden, yavaş yavaş yüzün başka noktalarına kayar; en çok da ağza bakarız. Karşıdaki birey konuşurken, sürekli, konuştuğu konunun dışında onu analiz etmeye başlarız. Dişler, bu yüzden çok önemlidir. Beyaz renkleriyle yüzde geri plandayken, konuşma ve iletişim halinde ön plana çıkar. Dişlerin görünümü, dizilimi, karşıdaki bireye bizim hakkımızda, biz istemesek bile, ipuçları verir. Sivri görünümlü dişler bizi sert gösterirken, yıpranmış ve aşınmış dişler bizi yaşlı gösterir. Peki, gülümsememizde ve konuşmamızda dişlerimizin görünümü kadar onu çevreleyen diş etleri de etkin midir? ELBETTE etkindir. Bu diş etlerinin dudak ve dişlerle uyumuna pembe estetik diyoruz. Dudaklar, gülümseme esnasında yukarıya kalkar ve bu esnada diş etleri gözükür. Dudaklar yukarıya doğru kalktığında, DÜŞÜK, ORTA ve YÜKSEK GÜLME HATTI oluştururlar. DÜŞÜK GÜLME HATTI olan bireylerin dişleri gülümseme esnasında az gözüktüğü in diş etleri...
Devamını okuyun
  10504 Tıklanma
  0 yorum
10504 Tıklanma
0 yorum

ÖFKENİN VE STRESİN DİŞLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Öfke uygun ifade edildiğinde kişinin kendisine ve çevresine zarar vermeyen son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur.Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale geldiğinde kişinin yaşamında sorunlar ortaya çıkar. Maalesef toplumumuz bize öfkemizle nasıl baş edeceğimizi öğretmede başarılı olmamasına rağmen birbirimizin hayatında stres oluşturma da son derece başarılıyız. Doğru iletişim ve empatinin  olmadığı yerde stres  ve öfke her zaman var olan duygulardır.Üstelik toplumumuzda bayanların öfkeli olması yadırganmakta.Erkeklerin ise öfkelerini dışarıya vurmalarına teşvik edilmektedir. Öfke ve stres vücutta istenmeyen duygular oluşturur. Duygular bir enerjidir.Mutlaka desarj olması gerekir. Ve bir çok insan sinirlendiğinde öfkelendiğin de yemek yer.   Oluşan negatif enerjiyi  dişleri birbirine sürterek atma isteği vardır.Bu da insan da olur olmaz zaman da atıştırmaya neden olmaktadır.Olur olmaz zaman da tüketilen gıdalar özellikle çikolata ve şekerlemeler.Dişlerde çürümelere sebep olmaktadır. OSHO (yüzyılımızın ünlü düşünürü)bir söyleminde olumsuz duygu ve düşüncelerin beden de oluşturduğu etkinin dişleri de etkilediğini ve bunun sonucunda kişilerin yemek yiyerek oluşan negatif enerjiyi...
Devamını okuyun
  10684 Tıklanma
  0 yorum
10684 Tıklanma
0 yorum

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YAŞANILAN AĞIZ VE DİŞ SORUNLARINI AŞMANIN VE KORUNMANIN YOLLARI

AĞIZ BAKIMINIZI TAM YAPTIĞINIZDAN EMİN OLUN Diş ve dişeti hastalıklarının en büyük nedeni şüphesiz ki ağız bakımıdır. Bu nedenle doğru ve etkin diş fırçalamayı, diş ipi kullanmayı mutlaka diş hekiminizden öğrenin ve uygulayın. Ağız gargaraları ve ağız duşlarının da ağız bakımında faydası olduğunu unutmayın. Bu nedenle mevcut diş ve dişeti sorununuz var ise düzenli diş hekimi kontrollerinde hekiminizden ne tür ağız bakım ürünleri kullanacağınızı öğrenin. AĞIZ KURULUĞUNA DİKKAT Birçok diş ve dişeti probleminin altında yatan etken ağız kuruluğudur. Özellikle ameliyatın ilk aylarında sıvı alımının yudum yudum olması sıvı katı ayırımlarının ömür boyu dikkat edilmesi sizi sıvı alımı konusunda kısıtlayabilir. Buda ağız kuruluğuna neden olabilir. Bu nedenle mutlaka günlük 2-3 litre sıvı alımına dikkat etmek gerekir. Yudum yudum sıvı tüketirken özellikle su tüketiminde diş aralarından gargara yaparak suyu adeta bir temizleyici olarak kullanabilirsiniz. Suyu dişlerin yıkanmasına yardımcı olarak kullandığınız gibi ağzımızın nemini arttırmanızı da sağlar. BİTKİSEL ÇAYLARIN FAYDALARINDAN YARARLANIN Antibakteriyal ve antioksidan...
Devamını okuyun
  10258 Tıklanma
  0 yorum
10258 Tıklanma
0 yorum

Medya önündeki insanların beyaz dişleri gerçekten imrendiricidir. Klipler de, dizilerde bembeyaz dişlerin acaba sırrı ne?

Günümüzde kişiler dış görünümüne daha çok özel gösteriyor. Dış görümümüzü en çok etkileyen unsurlardan biride hiç şüphesiz ki GÜLÜŞÜMÜZ. Bu nedenle dişler düzgün ve muntazam olsa da daha beyaz gözükmesini isteyenlerin sayısı gün geçtikçe artmakta. Peki dişlerin rengi neden herkeste doğuştan bembeyaz değildir. Dişlerdeki renklenme 2 çeşittir. 1-İç renklenme: Dişin iç kısmından kaynaklanır. Diş fırçalanmasına rağmen çıkarılamayan renklenmelerdir. Dişlerin oluşumları esnasında meydana gelen yapısal bozukluklar da (bebeklik döneminde geçirilen ateşli bir hastalık veya fazla flor alımına gibi) oluşan renklenmeler bu sınıfa girer. Yaşa bağlı olarak yani zamanla dişlerin renklerinin sararması da iç renklenmedir. 2-Dış lekelenmeler: Diş yüzeyine yapışan bazı gıdaların ve sigara, çay, kahve gibi boyayıcı ajanların sebep olduğu renklenmelerdir. Çoğunlukla diş taşı temizliği ve sonrasında yapılan politür ile bu lekelerden kurtulmak mümkündür. Dişteki her tür lekelenmenin kendine göre beyazlatma metodu vardır. Biz size burada BLEACHİNG yönteminden bahsedeceğiz. BLEACHİNG İŞLEMİ KİMLERE UYGULANIR? •18 yaşını geçmiş, mine yapısı oturmuş bireylerde •Diş mine...
Devamını okuyun
  9638 Tıklanma
  0 yorum
9638 Tıklanma
0 yorum

LAMİNETE VENEER NEDİR?

Nasıl mobilyaların iç kısımlarında kullanılan malzemelerin üzerine ince bir tabaka laminant konularak istenilen renk ve görünüm elde ediliyor. Bizde dişlerin ön yani dış yüzeylerine porselen yada kompozitden koydugumuz  yüzeylerle kişinin diş görüntüsünde fark yarata biliyoruz. NE TİP DİŞLERDE LAMİNETE YAPABİLİYORUZ ? •Özelikle aralıklı dişlerde aralıkları kapamada  •Zamanla, yaşla görüntüsünü kaybetmiş dişleri tekrar gençlikteki görüntülerine kavuşturmak için  •Beyazlatma işlemine rağmen rengi açılmayan inatçı renklerde  •Ön dişlerdeki büyük dolgu veya koyu renklerde •Çapraşık dişlerde (hafif) hasta ortodontik tedavi istemiyorsa  •Dişlerin şeklinden memnun olmayıp farklı bir çehreye sahip olmak isteyenlerde  •Negatif gülüş hattından pozitif gülüşe dönmek isteyenlerde  •Dişlere zarar vermeden güzel bir gülüşe sahip olmak isteyen uygun ağız ve diş yapısına sahip 18 yaşından büyük kişilere  •Düşme ,çarpma yada trafik kazası nedeniyle dişleri kırılan gençler   KAÇ TİP LAMİNETE VENEER VARDIR? Kompozite laminete (adevize bonding sistem). Nano teknolojinin gelişimiyle kompozite malzemeler hemen hemen orijinal dişe yakın özelliklere getirildi üretici üretici firmalar kompozite malzemenin içine katolizör...
Devamını okuyun
  10794 Tıklanma
  0 yorum
10794 Tıklanma
0 yorum

Laminate Veneer

Dişlerin ön yüzlerine yapışan porselen tabakalardır. En estetik işlemlerden bir tanesidir. Bu estetik dişten kaldırılan dokular çok az olmasından kaynaklanmaktadır. Dişin ön yüzünden 0,5 mm civarında kaldırmak yeterlidir. Daha sonra porselen veneer istenen form ve renkte hazırlanarak dişin ön yüzüne yapıştırılır. Çok ince olmaları ve metal içermedikleri için çok esnektirler. HANGİ DURUMLARDA LAMİNATE VENEER YAPILABİLİR? - Renklenmelerde ve özellikle diş beyazlatma yöntemleriyle sonuç alınamayan ileri derecedeki renklenmelerde - Ayrık dişleri (diastema) kapamak için - Ön dişleri kırık olanlarda - Dişlerin üst yüzeyi aşınmış olanlarda - Rengi ve yapısı bozulmuş eski dolguların düzeltilmesinde KİMLERE YAPILABİLİR? Hemen hemen herkese yapılabilir. Belirtilen sebeplerden dolayı rahatsızlığı olan kişilere yapılabilir. Ancak çene bozuklukları diş sıkma alışkanlığı, kalem ısırma gibi kötü alışkanlıkları olan kişilere hekim uygun görürse yapılabilir. LAMİNATE VENEERİN AVANTAJLARI - Yapılabilecek en konservatif tedavilerden bir tanesidir. - Tedavi süresi kısadır, 2-3 seansta yapılabilir. - Işık geçirme özelliği olduğu için doğal dişten ayırmak mümkün değildir. -...
Devamını okuyun
  10579 Tıklanma
  0 yorum
10579 Tıklanma
0 yorum

KÖTÜ KAPANIŞ (MALOKLÜZYON)

Dişlerin temaslarının bozuk olmasıdır. Ya ön dişler tam temastadır ya da sadece arka azılar. Bazen alt üst çenenin sağ tarafının ilişkisi tam sol tarafın ilişkisi ise açıktır. Diş hekimi tarafından tespitin yapıldığı bir durum olan maloklüzyon bazen kişi tarafından da fark edilir.  Genellikle hasta; Benim dişlerim tam kapanmıyor. Ben yiyecekleri tam öğütemiyorum gibi şikâyetlerde bulunur. MALOKLÜZYONUN DEĞERLENDİRİLMESİ •Aşırı diş aşınmaları var mı? •Diş kırılması •Diş kaybı •Kök kanallarında kırılma ya da çatlak var mı? •Baş ve boyun kaslarının durumu nedir? 1.Çene eklemlerinde rahatsızlık 2.Eklemden ses geliyor mu? NORMAL KAPANIŞ NEDİR? OKLÜZYONUN SINIFLANDIRILMASI SINIF 1 KAPANIŞ: En ideal kapanıştır. Alt ön kesiciler üst ön kesicilerin hemen gerisinde kalır. SINIF 2 KAPANIŞ: Alt ön keser dişler üst ön keser dişlerin epeyce gerisindedir. Toplum tarafından dişlek denilen ağız yapısıdır. SINIF 3 KAPANIŞ: Alt ön keser dişler konum olarak üst ön dişlerin önünde yer alır. (Sabancı çenesi de) denilen bir kapanıştır. Dişlerin ideal çiğneme yapabilmesi...
Devamını okuyun
  10343 Tıklanma
  0 yorum
10343 Tıklanma
0 yorum

İŞ DÜNYASINDA BAŞINIZI AĞRITAN DİŞİNİZ OLMASIN?

Yoğun iş temposu, toplantılar, seminerler, çoğu zaman kendimizi ve sağlığımızı ihmal etmemize neden olur. Bazen bir boyun ağrısı ya da başka bir bölgenin ağrısı bir ağrı kesici ile geçiştirilebilir. Ama diş ağrısı öyle bir ağrıdır ki ağrı kesici asla fayda etmez. Tanıdığım bir iş adamı uluslar arası bir kongrede sunumunu tek yanağı gözünü kapatacak şekilde yapmak zorunda kalmıştır. Kongrenin koşuşturmacasın da kanal tedavi randevusunu defalarca iptal etmek zorunda kalmış, o kadar önemsediği konuşmasını neredeyse tek gözü kapalı bir şekilde yapmak zorunda kalmıştır. Böyle istenmeyen bir durum yaşamamak için dişinizin problemi size büyük sorunlar çıkarmadan daha basitken çözülmesinde fayda var. Bu yazımda hangi diş rahatsızlığı neyin belirtisidir bunları anlatacağım. Yani sıcak bir içecek içildiğinde, soğuk yiyecek ve içecek tüketildiğinde ortaya çıkan ağrının nedeni nelerdir?  •Dişlerde çürük olduğunda ilk belirtidir. •Düşme ve çarpma sonucunda dişlerin ucunda oluşan kırık ve çatlaklarda. •Diş fırçalamanın hatalı yapıldığı ve bunun sonucunda diş diplerinde, dişin aşındığı durumlarda. •Diş...
Devamını okuyun
  10385 Tıklanma
  0 yorum
10385 Tıklanma
0 yorum

İMPLANT

İMPLANT Diş çürükleri, dişeti problemleri ve diş kayıplarına neden oldukça, eksik dişlerin yerine konulması da bir zorunluluk olarak, diş hekimliği tedavi metotlarının içine giriyor.  Eksik dişin yerine konulmasında yüzlerce yıl hep kron kısmını taklit eden restorasyonlar yapıldı. Halbuki diş, çene kemiğinde kron ve kök olmak üzere iki kısımla yer almaktaydı. “Kökler çene kemiğini desteklemek ve kronunu basıncını çene kemiğine iletmek görevini taşımaktadırlar. Kökler gidince çene kemiğinde erimenin asla önüne geçilmez.” Biz çiğneme yaparken yediğimiz yiyecekler, dişlerimize baskı yaparak beyne bir impuls (uyaran) gönderir. Bir çok zaman hiç dişleri olmayıp tamamen damaklı protez kullananların “yediğimden bir zevk almadım” demesinin sebebi budur. Çünkü bu impuls, damak protezlerle iletilemez. Protez ve köprü yapımında yan dişlerin kesilmesi ve bu restorasyonların eskimesi soncu alttaki dişlerde çürümenin ve dişeti problemlerinin oluşması araştırmacıları yan dişlerden bağımsız, tamamen orijinal diş sistemini kron ve kök olarak taklit eden implantlara yöneltmiştir. BRANEMARK ve arkadaşları fare deneylerinde titanyumun kemik tarafından kabulünü görünce...
Devamını okuyun
  12587 Tıklanma
  0 yorum
12587 Tıklanma
0 yorum

HAYATI GÜLEREK YAŞAMAYI TERCİH EDENLERE

Zamanla doğada maalesef her şey aşınıyor, eskiyor ve yaşlanıyor. Tıpkı cildimiz gibi dişlerimiz de yaşlanıyor. Diş yapısının en dışında mine dediğimiz güçlü bir tabaka vardır. Mine, dişe canlılık parlaklık verir. Gülümsediğimiz de parlak görüntüsüyle dişlerimize ışıltı katar. Fakat o parlak canlı mine, zamanla aşınır, matlaşır, çatlar ve hatta yer yer kırılır. Mine zamanla yaşlanır. Mine yaşla aşınınca dişlerde aşınır ve sonuç olarak dişlerin desteklediği alt yüz bölgesi de yaşlanır. DİŞLER ALT YÜZ BÖLGESİNİ DESTEKLEYEN TAŞIYICI SİSTEMDİR. Ön dişler dudakları destekler. Ön dişlerin 1mm aşınması dudakta 3mm kayba neden olur. Konuşurken tebessüm ederken ön dişler dudağı destekler. HATALI DİŞ FIRÇALAMA, ASİTLİ GIDALARIN TÜKETİLMESİ, ÇEKİRDEK KURU YEMİŞLER ÖN DİŞLERİN MİNESİNDE AŞINMAYA NEDEN OLURLAR. Azı dişleri, yanağı, dudağı, çeneyi çerçeveleyen yumuşak dokuya destektir. Azı dişlerindeki aşınma yüzdeki altın oranı etkiler ve burunla çene ucunun arasındaki mesafe kısalmaya başlar. HÜZÜNLÜ DUDAK dediğimiz alt dudağın kenarlarında beliren kırışıklıklar başlar. PİNPON ÇENE görüntüsü ortaya çıkar yani çene...
Devamını okuyun
  10423 Tıklanma
  0 yorum
10423 Tıklanma
0 yorum

HAYAT DEĞİŞTİREN DİŞ HEKİMLİĞİ

 “ Dişlerimi yaptırdıktan sonra hayatım değişti”, “Daha önce gülerken hep ağzımı kapatıyordum”, “Herkes kuruyemiş yerken ben protezimin altına kaçar korkusuyla yiyemezdim şimdi dilediğim gibi yiyip içiyorum” sözleri hastamıza ait… Bizler hastalarımızın hayatlarına dokunuyoruz ve biz bu dokunuşlarla onların hayatlarını değiştiriyoruz. Doğum günlerinde, facebook profillerin de, düğün resimlerinde, mezuniyet balolarında gülümsedikleri her fotoğraf karesinde bizim dokunuşlarımız var. Her geçen gün yeni tedavi protokolleri gelişiyor, minimal invasive teknikler, bondingler, perioplastik surpery, implant uygulamaları v.b. birçok tedavi yönteminde amaç daha mutlu hastalar oluşturmak. DAHA MUTLU HASTA… Mutluluk bu kadar önemli mi? Elbette önemli ama günümüz dünyasında maalesef herkes o kadar mutsuz ve depresif ki ”MUTLULUK EKONOMİSİ” denilen bir kavram ortaya çıktı, yani mutsuz bireylerin daha mutlu olmak adına yaptıkları harcamalar… Kişi kendini mutlu etmek adına daha çok estetik cerraha, güzellik salonlarına, yaşam koçlarına, kişisel gelişim eğitimlerine ve kitaplarına para harcıyor ve beklide bizim için en önemlisi mutluluğun belirtisi olan gülümsemesini daha çok göstermek için...
Devamını okuyun
  10256 Tıklanma
  0 yorum
10256 Tıklanma
0 yorum

HASTA SİZDEN NE İSTER?

     Size nasıl yardımcı olabilirim? Bu gereksiz yere hastanın hekimi ile konuşmasını, hekim hasta başındaysa bölünmesini engeller . Bazen hasta sadece randevu almak için hekimle görüşmek ister.     Randevu hususu çok önemlidir. Özellikle ilk randevu. Hasta muaynehaneye ilk kez gelecekse .    Oto park varmı? Varsa yeri ? Bazen oto parkın ücretli veya ücretsiz olması .      Otobüsle gelecekse durağın yeri? Sizin bulunduğunuz yere yakın yerler? Hastaya belirtile bilir.       Randevu saatini hastanın 10-15 dakikka gecike bileceğini düşünerek ayarlaya bilirsiniz. Tabiki hekiminize danışarak;Çünkü hastanız yerinizi bulamayabilir. Ama  hastaya 17,30 da bekliyoruz diyip mutlaka kesin saat bildirin .     Önceki yapılan tedavilerle ilgili dökümanları varsa hastanın yanında getirmesi istenilebilir. Kulandığı ilaç varsa onun adınıda bilmekte fayda vardır.     En son telefon kapatılırken bilgileri tekrar gözden geçirmek çok önemlidir. Hastanın telefon numarasını almak randevu değişikliğini bildirmek açısandan gereklidir. Sizi bekliyoruz...bey, ...hanım . Demek büyük küçük her hastanın hoşuna gider...
Devamını okuyun
  10398 Tıklanma
  0 yorum
10398 Tıklanma
0 yorum

HAMİLELİK VE DİŞ

  Hayatın doğal bir süreci olan hamileliği keyifli geçirilmesi hepimizin dileği. Hamileliğin sonunda da sağlıklı bir bebeğe kavuşmak ise hepimizin temennisi. Hamilelik dönemi denilince en çok dikkat edilen şey beslenmedir. Bu beslenme çocuğun kemik yapısının ya da zekâsının iyi olası içindir. Diş ve diş sağlığı için beslenmenin hiç önemi yok mu dur?  Hamilelik döneminde süt ve daimi dişlerin tomurcukları çene içinde oluşur. Hamilelik esnasında mineralden zengin beslenmek diş yapısını güçlendirir. Her zaman ihtiyacımız olan kalsiyum, fosfor, potasyum, vitaminlere hamilelik döneminde daha çok ihtiyaç duyarız. Diş tomurcuklarının yapısını güçlendirmek için beslenmemize dikkat etmeliyiz, özellikle son üç aylık dönem önemlidir. Haftada 1 balık yemek, süt ve süt ürünlerini bol bol tüketmek gerekir.  Halk arasında çok yaygındır. Bulantılarım çok oldu bebeği besleyemedim. Bebekte kalsiyumunu benim dişlerimden aldı?  Ne kadar doğru. Bulantılar hamileliğin ilk 3 ayında görülür. Bu dönemde bebeğin hiçte annesinin kalsiyumuna ihtiyacı yoktur.  Ya da her hamilelik bir dişime mal oldu? sözü vardır....
Devamını okuyun
  12565 Tıklanma
  0 yorum
12565 Tıklanma
0 yorum

HAMİLELİKTE DİŞ HEKLİMLİĞİ

Hamileliğin ilk aylarında diş etlerinde kızarıklıklar veya şişlikler görülebilir. Bu dönemde dişetleri hassaslaşır ve kolayca kanar. Bu değişiklikler, hamilelik sırasında östrojen ve progesteron hormonlarının salgı artışından kaynaklanır. Genelde hamileliğin 2. ayında başlayıp 8. ayda en üst seviyeye çıkan, “hamilelik gingivitisi” adı verilen bu olgu, doğumdan sonra kendiliğinden iyileşir. Lakin bu dönemde ağız ve diş sağlığının ihmal edilmesi, tabloyu çok ciddi boyutlara taşır.  Dişetlerinin iltihabı olan gingivitis, önlem alınmadığı, tedavi edilmediği taktirde, dişi çevreleyen dokuların iltihaba olan “periodontis” e geçebilir ve en son aşamada artık diş sallanmaya başlar ve diş kaybı meydana gelir, diş ve dişleri destekleyen alveolar kemikte geri dönüşsüz hasar olabilir.  Hastalığın ana nedeni bakteri plağı ve onun oluşturduğu diş taşlarıdır. Bunun yanı sıra bazı insanlarda vücut savunma mekanizmaları diş ve dişeti bölgesinde yetersiz çalışır ve hastalık ortaya çıkabilir. Genetik yapı da hastalığın gelişmesinde önemli bir etkendir. Sigaraya bağlı periodontal hastalıklara son yıllarda sıkça rastlanmaktadır. Sigara kullanan kişilerde, dişetleri ilk...
Devamını okuyun
  10804 Tıklanma
  0 yorum
10804 Tıklanma
0 yorum

GÜLÜŞÜNÜZ İMAJINIZI BELİRLİYOR

Güler yüzlü olmak, gülebilmek hatta kahkahalar atmak içimizdeki mutluluğun dışa yansıması olarak algılanır. Bu nedenle ilk dialogta dışarıya verdiğimiz izlenim çok önemlidir. Bazen kırık bir diş, kabarmış kızarmış dişetleri, olduğundan daha sarı gözüken dişler ya da çapraşık görünüm sizin güler güzlü olmanıza rağmen gülümsemenizi engeller. Özellikle satış ve pazarlama ile uğraşan bireylerde dudakları kapatarak gülmek inandırıcılığınızı ve içtenliğinizi yansıtmanıza engeldir. Siz güler yüzlü olsanız da dişlerinizi göstermeye çalışarak dudaklarınızı kapatarak gülmek sizi asık suratlı gösterir. Bütün bu anlattıklarımız gülemediğiniz ve dişlerinize güvenmediğiniz zaman geçerli kurallardır. Bir de siz rahat rahat güler iken ortaya çıkan dişlerin oluşturduğu imaj vardır. NEGATİF, POZİTİF GÜLÜŞ HATTI, GENÇ GÜLÜŞ, YAŞLI YIPRANMIŞ GÖRÜNTÜLÜ GÜLÜŞ, ERKEK GÜLÜŞÜ, KADIN(FEMİNEN) GÜLÜŞ, bütün bu gülüş tipleri sizi değil dişlerinizin formunu etkiler. NEGATİF GÜLÜŞ: Dişler gülümseme esnasında beyaz renkleri ile direkt yüz görüntümüze hâkim olurlar. Bu nedenle dişlerin uçlarından geçen çizgi dış bükey ise bu gülüşe negatif gülüş diyoruz. Yani köpek dişleri...
Devamını okuyun
  10490 Tıklanma
  0 yorum
10490 Tıklanma
0 yorum

GÜLÜMSEMENİN A B C 'Sİ

Dişler, yüzünüzü en iyi tamamlayan, hatta imajınızı yansıtan en önemli şeylerden biridir ve diş deyip geçmemek gerekir...  Gülümsemenizin A’ sı Dişlerin diş eti ile olan ilişkisi (Kırmızı-beyaz ilişkisi) Ön keser dişlerinizin üstündeki diş etinizin, gülümserken tamamen ortaya çıkması pek de isteyeceğiniz bir görüntü değildir. Ön iki kesici diş, diş eti ile birleştiği yerin hemen üstünden başlar ve dudak hattı köpek dişlerinin, diş eti ile birleştiği yere, paralel bir kavis çizer. Bu kavis daha yukarıdan geçer ise buna “Yüksek dudak hattı” denir. Tedavisi için, diş etine manikür (Gingivektomi) yapılması gerekir. Bu basit uygulamayla diş etlerinizin görünmesini engellemiş olursunuz. Kavisin aşağıdan geçtiği durumlarda, ön dişlerin %75–100’ü gözükmez. Buna da “Düşük dudak hattı” denilir. Dr. Güzin Kırsaçlıoğlu: “Özellikle 30–40 yaş sonrasında üst ve alt dudakların elastikiyetinin giderek azalması sonucunda üst dişlerin daha az, alt dişlerin daha çok gözükmesinin de bu gruba girdiğini söylüyor. Alt dişler, çay kahve sigaradan daha çok etkilenip sarardıkları için kişinin...
Devamını okuyun
  10678 Tıklanma
  0 yorum
10678 Tıklanma
0 yorum

GİNGİVEKTOMİ

Gülümsemeniz güzel, dişetleriniz yeterince sağlıklı mı? Emin değilseniz bu önemli durumu anlamak için, lütfen şimdi kendinize beş dakika ayırarak en yakın aynanın karşısına geçip aşağıdaki birkaç soruluk testi cevaplandıralım. Vereceğiniz cevapların hepsi “EVET” ise sizi tebrik ederim; çok sağlıklı diş etlerine sahipsiniz: •Dişetlerimiz dişlerimizi sıkıca tutarak güçlü bir görüntüye sahip mi? •Dişetlerimizin yüzeyi portakal kabuğu görüntüsünde ve açık pembe renkli mi? •Dişlerimizi köklerin başlangıç kısımlarından itibaren çevreleyen ve diş hatları boyunca devam eden bir dişeti sınırımız var mı? •Normal fırçalama ve ip kullanımıyla dişetlerimizde kanama meydana geliyor mu? •Dişetlerimizde kırmızılık, şişkinlik ya da enfeksiyon şikayetleri yok mu? Cevaplarımızın çoğu “HAYIR” ise; dişetlerimiz sağlıksız demektir ve aşağıdaki testi de cevaplandırmamızda fayda var: •Dişetlerimizde zaman zaman ağrı, dişetlerine bastırınca hafif ağrı, dişetinden sızan iltihap veya o bölgedeki dişte hassasiyet hissediyor musunuz?  •Dişetlerinde tespit ettiğiniz çekilme ve açığa çıkan kök yüzeyleri var mı? •Dişeti kenarlarında diş taşları nedeniyle oluşan siyah alanlar görüyor musunuz? •Dişlerde...
Devamını okuyun
  11335 Tıklanma
  0 yorum
11335 Tıklanma
0 yorum

FÜSSÜR SEALENT

Çocuklarda ve gençlerde daimi dişlerin çürümesini engellemek için uygulanan yöntemlerdir. Özellikle büyük azı dişlerine uygulanır. Büyük azı dişlerinin olukları oldukça fazladır. Genellikle dişler ilk sürdüğünde bu oluk yapıları fırçalama yapılsa da tam anlamıyla temizlenmez. 6 yaşında süren ilk daimi diş çok çürüyen diştir. Bu nedenle 6 yaşında birinci büyük azı sürer sürmez olukları kapatılmalıdır. Oluk kapatma (füssür sealent) çürük yapılı mikro organizmaları oluk yapısından uzaklaştırır. Bilimsel çalışmalar düzgün uygulanan füssür sealentın diş çürümesini % 100 ortadan kaldırdığı kanıtlanmıştır. FÜSSÜR SEALENTLAR •Güvenli ve etkilidir. •Uygulama esnasında çocuk herhangi bir ağrı sızı duymaz. •Dişin yüzeyini düzgün ve kaygan hale getirir.  •Dişin çürüme olasılığını ortadan kaldırdığından çocuğun ileride çürüksüz bir ağza sahip olmasını sağlar. •6 ayda bir kontrolleri yapılıp devamlıkları kontrol edilmelidir.  FÜSSÜR SEALENT KİMLERE UYGULANIR? Oluk yapısının derin olduğu çocuk, genç bireylerde daha sıklıkla uygulanması gerekir. Erişkin kişilerde bu oluk yapısı gözlenirse uygulanmalıdır. FÜSSÜR SEALENT(ÖRTÜCÜLER) ÇÜRÜĞÜ NASIL ÖNLER?  Dişler fırçalansa da olukların tam...
Devamını okuyun
  10346 Tıklanma
  0 yorum
10346 Tıklanma
0 yorum

FERAH NEFESLERİN 10 SIRRI

Ağız kokusu basitçe zaman zaman her insanın yaşadığı bir problemdir.Ama sosyal hayatta hiç de istenen bir durum değildir.Bir birey ne kadar bakımlı olsa da  itibarını zedeleyen bu durumu yaşamaması için FERAH NEFESLERİN 10 SIRRI… 1-Olmazsa olmaz mutlaka ağız bakımınızı iyi yapıyor musunuz gözden geçirin.Dişlerinizi sabah akşam olmak üzere 2 kez fırçalıyor musunuz.Dişlerinizi fırçalamanın yanı sıra DİLİNİZİN ÜST YÜZEYİNİ FIRÇALAMANIZ GEREKTİĞİNİ UNUTMAYIN. 2-Dişlerinizi fırçalamanın yanı sıra akşam yatmadan evvel diş aralarınızı temizlemeyi ihmal etmeyin. Unutmayın ki diş fırçalarken diş aralarımız tezimlenmez. Bu nedenle diş aralarımızın temizliği için ARAYZ İPLİKLERİ, FIRÇALARI HATTA AĞIZ DUŞU kullanın. 3-Ağız gargarası kullanın.Dişlerinizi fırçaladıktan sonra boğazınızın arkasına kadar gargara solüsyonu götürerek 2- 3 dakika boyunca gargara yapın.20 dakika bir şey yiyip içmeyin.bu gargara işini tuzlu su ile de yapabilirsiniz.Şayet tansiyon hastası değilseniz. 4- Diş taşlarınızı düzenli olarak temizletin.Diş taşlarının içinde bol miktarda mikroorganizma vardır.Bu mikroorganizmalar kokuşmaya neden olurlar, bu nedenle 6 ayda bir mutlaka diş hekimine kontrole gidip...
Devamını okuyun
  11038 Tıklanma
  0 yorum
11038 Tıklanma
0 yorum

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/