fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

Sağlık Bilgileri & Makaleler

Uzmanlardan Diş Tedavileri, Estetik & Güzellik, Göz Tedavileri, Saç Tedavileri ve diğer birçok sağlık alanlarında faydalı bilgiler.

Pitozis ( Göz Kapağı Düşüklüğü)

pitozis
Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis) Göz kapağı rahatsızlıklarının en sık rastlanılan şekli “pitozis” olarak adlandırılan üst kapağın  düşüklüğüdür. Pitozis göz kapağının pupilla dediğimizin gözün siyah görünen kısmını 1 mm’den fazla örtmesine Pitozis yani göz kapağı düşüklüğü denilmektedir. Pitozisi olan bazı hastalar göz kapaklarını açık tutmakta zorluk yaşayabilir, normal görüşleri etkilenebilir hatta engellenebilir. Üst kapak cildi vücudun en ince cildidir, her bir göz kırpma sırasında kapağın hareketine izin verir. Göz kapakları gözün dış etkenlerden korunmasını sağladığı gibi, anatomik yapıları ve fizyolojik fonksiyonları ile oküler yüzeyin devamlılığını da sağlar. Sağlıklı bir göz ve normal bir görme için tam kapanan, düzgün, sağlıklı göz kapakları şarttır. Blefaroptozis konjenital veya kazanılmış olabilir. Ya da nedenlerine göre miyojenik, nörojenik, aponörotik, mekanik veya travmatik olarak sınıflandırılabilir. En sık konjenital ptozis nedeni, az gelişmiş levator kası iken, kazanılmış ptozisler için en sık görülen neden levator kasında gevşeme hatta yerinden ayrılmaya bağlı olarak ortaya çıkan pitozistir. Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis) Nedenleri...
Devamını okuyun
  5083 Tıklanma
  0 yorum
5083 Tıklanma
0 yorum

Vaser Liposuction

vaser liposuction
Halk arasında çoğunlukla yağ aldırma olarak bilinen liposuction işlemi geçmiş yıllardan günümüze en çok uygulanan estetik operasyonlardan birisidir. Kilo kontrolünü sağlamak günümüz yaşamında da oldukça zor bir süreçtir. Modern tıbbın gelişmesi; teknolojinin güvenilir cerrahi yöntemleri açığa çıkarmasının bir sonucu olarak yetişkin insanların bölgesel olarak yağlanmış bölgeleri liposuction işlemi ile düzeltilebilmektedir. Denildiği gibi bölgesel olarak yağlanan bölgelerde uygulanan liposuction işlemi bir kilo verme yöntemi değil, vücut şekillendirme işlemidir. Klasik liposuction işleminde kullanılan 2-6 mm kalınlığındaki kanüller ile bu yağ dokuları dışarı alınmaktadır. Ancak teknolojinin gelişmesi ile birlikte liposuction işleminde de kullanılan birçok farklı yöntem ortaya çıkmıştır. Kullanılan bu yöntemlerde amaç işlemin kalitesini arttırmak ve daha iyi sonuçlar elde etmektir. Bu yöntemlerden biri de vaser liposuctiondır. Vaser liposuction işleminde ultrasonik dalgalar yardımıyla yağ hücre zarı patlatılıp aralarındaki bağ dokuları parçalanmaktadır. Bu şekilde ortaya çıkan yağ dokusu aspiratör yardımı ile dışarı alınmaktadır. Vaser Liposuction İşlemi Nasıl Yapılmaktadır? Uygulamaya ameliyat öncesi yapılan muayeneler, hastanın vücudunun şekillendirileceği ve...
Devamını okuyun
  4151 Tıklanma
  0 yorum
4151 Tıklanma
0 yorum

Annelik Estetiği (Mommy Makeover)

annelik estetiği mommy makeover
Hamilelik sürecinde yaşanan fiziksel değişiklikler kendilerini en çok; karın, bel, basen, bacaklar ve göğüslerde göstermektedir. Kısa bir süre içerisinde alınan ve sonrasında hızla verilen kilolar vücutta bazı olumsuz değişikliklere neden olabilmektedir. Annelik estetiği (mommy makeover), kadınların doğum ve yaşlanmanın yüz, göğüsler ve vücut üzerindeki ortak etkilerini ele almasına ve hamilelik sonrası görünümünü iyileştirmesine yardımcı olmak için tasarlanmış bir terimdir. Hamilelik, doğum sonrası vücutta bazı izler bırakabilmektedir. Hamilelik sırasında göğüslerin büyümesi ve sonrasında kilo kaybetmeyle birlikte göğüslerde sarkma görülebilmektedir. Aynı şekilde hamilelikte karnın ve kasların gerilip tekrar gevşemesi ile birlikte karın kaslarında ve karın cildinde de sarkma meydana gelmektedir. Vücudun genelinde kısa bir sürede kilo alıp vermeye bağlı oluşan deformiteler, ‘’annelik estetiği’’ de denilen ve kombine olarak yapılan operasyonlar ile düzeltilmekte ve kişilerin özgüven kazanmalarına yardımcı olmaktadır. Hamilelik ve Doğum Sonrası Vücutta Ne Gibi Değişiklikler Olmaktadır? Hamilelik süreci boyunca meydana gelen değişiklikler doğum sonrasında da devam etmektedir. Hamilelik boyunca bebeğin büyüyebilmesine izin...
Devamını okuyun
  3531 Tıklanma
  0 yorum
3531 Tıklanma
0 yorum

Bel Fıtığı Tedavisinde Ameliyatsız Yöntemler

kuru iğne tedavisi
Bel fıtığı tedavisinde ameliyatsız yöntem olarak birkaç tedavi seçeneği olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tedavi seçeneklerinden en önemlisi kuru iğne tedavisidir. Kuru iğne tedavisi ilaçsız bir tedavi seçeneğidir. Fıtık ve ağrı tedavilerinde ameliyat olmak istemeyen hastaların en çok tercih ettiği yöntemlerden biridir. Kuru İğne Tedavisi Kuru iğneleme  intramuskuler stimülasyon (İMS) olarak da bilinmektedir. Kanada’da yaşayan Dr. Gunn tarafından geliştirilen ameliyatsız ve ilaçsız bir ağrı tedavisi yöntemidir. Kuru iğneler oldukça ince iğnelerdir ve uygulanan kaslarda acı vermez. Uygulanan bölgede kasların normal formuna dönmesi ve ağrıların ortadan kalkması sağlamaktadır.  Kuru İğne ve Akupunturun Farkı Kuru iğne tedavisi akupunturdan farklı bir tedavidir. İğneler birbirine benzemektedir. Akupunkturda uygulanan iğnelerde 20 dakika beklenirken kuru iğnelemede iğneler hemen uygulanıp, vucuttan geri çekilir. Kuru İğne Hangi Tedaviler Uygulanır? Bel fıtığı,boyun fıtığı, migren ile omuz sırt ağrılarının tedavisinde kullanılmaktadır.
  3952 Tıklanma
  0 yorum
3952 Tıklanma
0 yorum

Türkiye Mide Botoksu

Mide Botoksu konusunda bilgi ve randevu almak için arayınız : +90 542 623 94 83 Mide botoksu midenin açlık ve iştah sinirlerini geçici süre için felç etmeyi ve bu sayede kilo verimini amaçlayan endoskopik bir yöntemdir. Bu işlem ile midenin belirli bölgelerine “Botilinum Toksin” (botoks) enjekte edilmektedir. İşlem sonrası mide kaslarının kasılması sınırlanır, midenin boşalma süresi uzar ve kilo verim süreci başlar. İşlem endoskopik olarak gerçekleştiği için 20 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanmakta ve hastalar işlemin yapıldığı merkezde 1-2 saat dinlendirildilten sonra taburcu edilirler. Mide Botoksu kimler için uygundur? Mide botoksu uygulaması bir ameliyat değildir fakat yine de hasta seçimi oldukça önemlidir. Öncelikle kas hastalığı ya da botoksa karşı alerjik durumu olan hastalara yapılmamalıdır. Onun haricinde işlem kilo vermek isteyen herkese uygulanabilir. Ancak vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalar yani morbid obez dediğimiz hastalar için mide botoksunun çok fayda etmeyeceğini bilmek gerekir. Çünkü mide botoksu obez olmayan ve...
Devamını okuyun
  5998 Tıklanma
  0 yorum
5998 Tıklanma
0 yorum

Türkiye’de Tüp Mide (Mide Küçültme) Ameliyatları

Dünya genelinde tüp mide ameliyatları ilk önce Amerika Birleşik Devletlerinde yapılmaya başlanmıştır. Uzun dönemde hastalar üzerinde olumlu sonuçlar alınmaya başladıktan sonra başka ülkelerde de mide küçültme ameliyatları gerçekleştirilir hale gelmiştir. Ülkemizde ise tüp mide ameliytalarının başlangıcı yaklaşık 15 yıl öncesine dayanmaktadır. Son yıllarda bu ameliyatlarda belirgin bir artış söz konusudur. Obeziteye karşı mücadelede mide küçültme amliyatları en etkili çözüm yollarından biri olarak kabul görmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezitenin “hastalık” olarak kabul edilmesiyle birlikte obeziteye karşı ciddi bir mücadele başlamıştır. Bu mücadale sadece obezite ameliyatlarının yapılmaya başlanması ve yaygınlaşması değil aynı zamanda obeziteye karşı toplum bilincinin arttırılmasına yönelik reklam kampanyalarıınıda kapsamaktadır. Dünyanın her yerinde fast-food gıda alımının sonlanması ya da en aza indirgenmesi, hareketli yaşamın desteklenmesi ile özellik çocuk ve genç yaştaki bireylerin obeziteden korunmaları gerektiğine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’de Obezite ve Mide Küçültme Türkiye’de Yapılan araştırmalara göre ülkemizde obezite görülme oranı %44 ve neredeyse her iki kişiden biri obezite riskiyle karşı karşıya. Aynı zamanda Türkiye’de obezite riski erkeklere oranlarda...
Devamını okuyun
  4145 Tıklanma
  0 yorum
4145 Tıklanma
0 yorum

FUE Saç Ekimi - Türkiye

Türkiye'de FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) saç ekimi, Türkiye'de mevcut olan en iyi saç ekimi tedavisidir. FUE, saç ekimi ameliyatın da yara izi bırakmayan bir tedavi isteyen hastalara yardım etmek için çok tercih edilen bir yöntemdir. Saç ekimi merkezleri, tüm büyük şehirlerde bu yeni cerrahi tedaviyi sunar. FUE, foliküler ünite nakli olarak bilinen saç ekimi cerrahisinin kısaltmasıdır. Kliniğimizde saç kökleri, Micro Motor tarafından donörden (kafa derisinin arkasındaki) alandan tek tek toplanır. Bu, aynı zamanda, yara izi bırakmayan bir saç ameliyatı geçirmede hastalara yardımcı olur. Bu saç ekimi ameliyatı dünyanın önde gelen tüm saç ekimi kliniklerinde yapılmaktadır. Türkiye'de hastalar bu tedaviyi Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlerde de bulabilirler. Bu, ülkedeki kılsız ve kel hastalar için bir nimettir. Bu tedavi yöntemi çok önceleri ülkemizde tanıtıldı. Bundan önce, hastaların çoğu foliküler ünite nakli veya strip cerrahi yöntemine başvuruyordu. Bu tedavi ameliyat sırasında çok kanama ve ağrı içerir. Ayrıca ameliyat sonrası hastalara doğrusal skar...
Devamını okuyun
  6046 Tıklanma
  0 yorum
6046 Tıklanma
0 yorum

Popo Estetiği (Kalça Estetiği)

popo estetigi1
Popo Estetiği (Kalça Estetiği) Kalçalar kadın vücudunda belki de en dikkat çekici, en belirgin figürdür. Uzun bacaklar, ince bir bel, gergin ve düz bir karın, yanlara doğru taşmayan dik bir popo bu görüntüyü destekleyen en önemli unsurlardır. Popo estetiği(kalça estetiği) ameliyatı kalçalarının daha sıkı, yuvarlak ve kalkık görünmesini, daha genç ve kıvrımlı bir görüntüye sahip olmayı isteyen pek çok kadın tarafından tercih edilen güvenli bir operasyondur. Popo Estetiği (Kalça Estetiği) Nedir? Kalçalara, basenlere yönelik yapılan tüm işlemler popo estetiği başlığı altında toplanabilir. Amaç popoyu şekillendirmek ve yükseltmek, basenlerdeki fazlalıkları almak, beli çukurlaştırmak ve inceltmektir. Son yıllarda fazla sayıda uygulama  imkanı bulan kalça estetiği ameliyatları hastaya göre farklı uygulamalar şeklindedir. Popo Estetiği (Kalça Estetiği) Kimlere Yapılır? Popo estetiği ; eğer kişinin kalçaları vücuduna oranla çok büyük veya çok küçük ise, kıyafetler kişide  istenildiği  gibi durmuyorsa, kilo alıp vermeye, yaşlanmaya bağlı vücutta  deformeler oluşuyor daha dengeli bir vücut isteniyor ise, kısacası kalçaların boyu ve şekli kişiyi mutsuz...
Devamını okuyun
  8667 Tıklanma
  0 yorum
8667 Tıklanma
0 yorum

Labioplasti Hakkında Sık Sorulan Sorular

labioplasti
Ameliyat Sonrası İz Kalır Mı? Ameliyat sonrası dikişler vücut tarafından emilir. İyileşme sürecinden sonra ameliyata dair iz kalmaz. Vajina Ameliyatları Ağrılı Ameliyatlar mıdır?  Vajen ameliyatları sanıldığının aksine çok ağrılı geçen bir ameliyat değildir. Doktorunuzun önerdiği analjezikler ile bu süreci çok rahat atlatabilirsiniz ameliyat sonrasında da görünür bir iz kalmaz. Labioplasti faydaları nelerdir? Labioplasti ihtiyacı duyan kişilerde genellikle iç dudak dediğimiz bölgeler normalden uzundur bu bölgenin normal hale getirilmesi hem cinsel hayatı hem günlük yaşamı olumlu yönde etkiler. Ayrıca uzun iç dudaklar kişinin genital bölgesinin devamlı nemli kalmasına neden olduğundan ciddi hijyen sorunlarına yol açar kalıcı ve tekrarlayan mantar problemleri görülür bu ameliyattan sonra nemli bölgelerde azalacağından hijyen sorunu da ortadan kalkmış olur. Labioplasti ameliyatları cinsel ilişkideki hazzı azaltır mı? Labioplasti ameliyatlarında olumsuz hiçbir etki yoktur aksine kişi psikolojik olarak da daha özgüvenli olacağından cinsellik ile ilgili problemleri de ortadan kalkmış olur. Daha önce doğum yapmamış bayanlar ameliyat olabilir mi? Labioplasti ameliyatları...
Devamını okuyun
  8272 Tıklanma
  0 yorum
8272 Tıklanma
0 yorum

Lazerle Vajinoplasti

Lazerle Vajinoplasti , vajina daraltma ameliyatına göre çok daha etkili ve zahmetsiz bir genital bölge estetik operasyonudur. Vajinal kanalın cerrahi müdahale edilebilir kısmını değil tamamını sıkılaştırmasıyla da arzu edilen sonuca tam olarak ulaşılmasını sağlamaktadır.      
  7565 Tıklanma
  0 yorum
7565 Tıklanma
0 yorum

Liposuction(Yağ Aldırma) Ameliyatı Hakkında Merak Edilenler

liposakşın
Liposuction bir zayıflama yöntemi midir? Liposuction bir zayıflama yöntemi değil vücut şekillendirme tekniğidir. Liposuctionla (liposakşınla) bölgesel yağlar alınır bu yüzden en iyi bölgesel incelme yöntemidir. Liposuction için uygun adaylar kimlerdir? Diyet ve sporla gitmeyen bölgesel yağlanmaları olan, aşırı cilt sarkıklığı olmayan ve sağlığı elverişli her birey liposuction tedavisi için uygun adaydır. Lipsuction (Liposakşın) ile kaç kilo yağ alınır? Liposuction (liposakşın) ile alınacak yağ miktarı hastanın kilosu, cilt dokusu, işlem yapılacak bölgeler ve daha birçok faktöre göre değişiklik gösterir. Liposuction ile alınması gereken maksimum yağ miktarı 5-6 kilodur. Liposuction (Liposakşın) sonrası ne kadar süre korse kullanılmalıdır? İlk 3 hafta gece-gündüz doktorun tavsiye ettiği korse kullanılmalıdır. İstenilen vücut şeklinin tam olarak elde edilmesi ne kadar sürer? Liposuction (liposakşın) öncesi ve sonrası arasındaki fark ameliyattan sonra anlaşılmaya başlanır fakat istenilen vücut şekline kavuşmak 6-12 ay sürebilir. Liposuction (Liposakşın) etkisi kalıcı mıdır? Kilosu hemen hemen sabitlenmiş ve liposuction tedavisini sadece vücut şekillendirme için talep eden kişilerde liposuction etkisi belirgin ölçüde...
Devamını okuyun
  8586 Tıklanma
  0 yorum
8586 Tıklanma
0 yorum

GENİTAL BÖLGE BEYAZLATMA

GENİTAL BÖLGE BEYAZLATMA NEDİR? Genital bölgeye uygulanan  estetik tedaviler gün geçtikçe daha popüler hale gelmektedir. Labia minoranın küçültülmesi, labia majoranın dolgunlaştırılması ve vajinal gençleştirmenin yanı sıra genital bölgedeki koyu cildin ağartılması yani genital beyazlatma da son yıllarda sıklıkla tercih edilen uygulamalar arasındadır. Genital bölgeye uygulanan epilasyon yöntemleri nedeniyle  kıllı bölgenin altında kalan koyu ten rengi  daha görünür hale gelmiştir. Genital kararma (koyulaşma, hiperpigmentasyon) hem kadınlarda hem de erkeklerde anal ve genital bölge çevresindeki deri renginin koyulaşmasıdır. Yaşlanma, hormonal sorunlar, vajinal enfeksiyonlar, doğum sonrası skar dokusu gelişmesi veya genetik sebeplerden  dolayı ciltte aşırı hiperpigmentasyon yani genital bölge cilt renginde koyulaşma oluşabilir. Genellikle Ortadoğu, Akdeniz ya da koyu ten renkli kadınlarda belirgindir. Genital cildin koyu pigmentasyon sorununu çözümlemek için çeşitli çözümler ortaya atılmasına rağmen bu tedavilerin hiçbiri kalıcı ve tatmin edici bir sonuç vermemektedir. Vulvar ve anal bölgeye sürülen topikal kimyasallar birlikte pek çok cilt sorununa yol açmıştır ve sonuçlar geçicidir. Bu bölgedeki...
Devamını okuyun
  12636 Tıklanma
  0 yorum
12636 Tıklanma
0 yorum

Düzeltme Burun Estetiği (Seconder Rinoplasti) Ameliyatı

seconder rhihoplasty
Rinoplasti dünyada en çok yapılan estetik ameliyatların başında gelir. Genellikle rinoplasti ameliyatı olanların yaklaşık %20’si küçük yada büyük ikinci bir ameliyata ihtiyaç duyarlar. İlk burun estetiği ameliyatından sonra oluşan komplikasyonları düzeltmek için yapılan ikinci, üçüncü ya da daha fazla ameliyatlara sekonder rinoplasti denir. Sekonder rinoplasti halk arasında revizyon burun estetiği, düzeltme burun estetiği, ikinci burun ameliyatı olarak da bilinir. İlk Burun Ameliyatında Başarısızlığın Başlıca Nedenleri Ameliyatın iyi planlanamamasıAmeliyat öncesi hastanın beklenti ve isteklerinin doğru değerlendirilememesiKişinin yara iyileşmesinde sorunlar olmasıGereğinden fazla kemik dokusu çıkarılmasıGereğinden fazla kıkırdak çıkarılmasıİlk ameliyatta yerleştirilen kıkırdakların kaymasıKıkırdaklarda beklenenden fazla emilmeDestek dikişlerinin yanlış yerlere konulmasıKonulan destek dikişlerinin açılmasıKemik ve kıkırdak dokusu tam iyileşmeden küçük bile olsa travmalara maruz kalınmasıİlk ameliyattan sonra geçirilen enfeksiyonlar Sekonder rinoplasti, primer rinoplastiden (ilk burun estetiği) çok daha karmaşık bir ameliyattır. Çünkü; Sekonder rinoplasti için bizlere başvuran hastalar genellikle ilk ameliyatını başka bir merkezde olmuşlardır bu yüzden ilk ameliyat hakkında bilgi sahibi olamayız. Sadece muayene...
Devamını okuyun
  11342 Tıklanma
  0 yorum
11342 Tıklanma
0 yorum

İDRAR KAÇIRMAK MI??? YAŞAMIN HER DÖNEMİNDE SAĞLIKLI VE ÖZGÜVENLİ HİSSET!

YAŞAMIN HER DÖNEMİNDE SAĞLIKLI VE ÖZGÜVENLİ HİSSET! Kadınların % 40'ından fazlası normal doğum sonrası idrar tutmakta güçlük çekmektedir. Genellikle gülerken, öksürürken veya hapşırdığınızda yaşanılan bu durum doğumdan birkaç hafta sonra düzelir, spesifik bir tedaviye ihtiyaç olmayabilir. Pelvik taban kasları egzersizleri, inkontinansı yani idrar kaçırmayı önlemekte son derece yardımcıdır. Ancak altı haftanın sonunda hala idrar tutma kaslarınızı kontrolünüzde hissedemiyorsanız ve vajinanız eskisi kadar sıkı değilse doktorunuzla görüşmenizde fayda var.   Normal doğum esnasında vajinal duvar gerildiği için vajinal kaslar hasar görebilmektedir. Vajinal ön duvar mesaneyi yani idrar torbasını desteklediğinden dolayı vajinanın bollaşması ve kasların zayıflaması durumunda mesaneniz vajina ön yüzüne doğru prolabe olur yani sarkar. Bu durum stres inkontinansı (örneğin hapşırma, öksürme ve efor sarf etmekten kaynaklanan idrar kaçağı) gibi sorunları tetikleyebilir.   Bu ne kadar yaygın? Stress Üriner İnkontinans (SUI) aynı zamanda “mesane kontrolü kaybı” veya “istemsiz idrar kaçağı” olarak da bilinir. Milyonlarca kadın bunu tecrübe eder ve SUI sıklığı yaşlandıkça...
Devamını okuyun
  8718 Tıklanma
  0 yorum
8718 Tıklanma
0 yorum

Burun Estetiği Hakkında Merak Edilenler

burun estetiği
  Rinoplasti için yaş sınırı var mıdır? Ciddi burun tıkanıklığına yol açan ve nefes alımını zorlaştıran durumlarda burun estetiği hemen uygulanmalıdır. Fakat burun herhangi bir sağlık problemi yaratmıyorsa, ameliyat sadece estetik amaçlı yapılıyorsa kişinin gelişimini tamamlanması beklenmelidir. Burun şeklini hasta seçebilir mi? Burun şekli hastanın beklentileri ve istekleri göz önünde bulundurularak doktorun tavsiyeleriyle kararlaştırılır. Burun şekline karar verilmesinde en önemli etkenlerin başında; cinsiyet, yüz şekli ve cilt tipi gelir. Rinoplasti ile doğal görünümlü bir burun yapılması mümkün müdür? Hasta çok yapay gözükmeyen doğal bir durun istiyorsa bu talebini doktoruna söylemelidir. Ameliyat öncesi kullanılan bilgisayar programlarıyla burnun şekli önceden hastalara gösterilmektedir. Böylece hasta yapılacak burnun nasıl olacağını önceden görme şansına sahiptir ve değiştirmek istediği noktaları doktoruyla paylaşıp doğal bir buruna sahip olabilir. Burun estetiği sonrası morluk ve şişlikler ne zaman geçer? Ameliyat sonrası 1 hafta kadar ödem ve morluklar olacaktır fakat bunlar azalarak yok olacaktır. Rinoplasti ameliyatı ne kadar sürer? Ameliyat yapılacak...
Devamını okuyun
  13545 Tıklanma
  0 yorum
13545 Tıklanma
0 yorum

Dudak Damak Yarığı

damak dudak yarigi
Dudak Damak Yarığı Nedir? Dudak Damak Yarığı ; Bebeğin anne karnında gelişimini sürdürürken 4-7 haftalar arasında üst dudakların birleşememesi sonucu dudak yarığı oluşur. Bu bozukluk 8-12. haftalarda devam ederse damakta da yarık meydana gelir. Her iki yarık birlikte veya ayrı ayrı olabilir. Ortalama olarak her 1000 bebekten birinde görülen bir doğumsal anomalidir. Dudak Damak Yarıklarının Sebepleri Nelerdir? Bu doğumsal anomalinin tek bir sebebi yoktur; genetik faktörler,viral enfeksiyonlar,akraba evliliği,vitamin eksiklikleri,gebelikte annenin sigara veya alkol kullanımı gibi pek çok nedenden ötürü de bu anormallik oluşabilir. İlk çocukları dudak damak yarığı ile doğan sağlıklı anne babanın ikinci çocuklarında bu anomalinin görülme şansı artar. Dudak Damak Yarıklı Doğan Bebekler Ek başka bir bozukluk yoksa dudak damak yarığı ile doğan bebek iyi bakım – takip ve ameliyatlar sonrasında normal bir birey olarak hayatını sürdürebilir. Bununla birlikte bu bebeklerde başlangıçta beslenme sorunları, ilerleyen ay ve yıllarda orta kulak iltihabı ve işitme güçlükleri, konuşma bozuklukları, estetik sorunlardan kaynaklanan psikolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Dudak damak yarıklı bebekler normal bebekler kadar...
Devamını okuyun
  17457 Tıklanma
  0 yorum
17457 Tıklanma
0 yorum

TİP2 DİYABETİN CERRAHİ TEDAVİSİ

Tip 1 diyabet vücudumuzdaki pankreasın hasar görmesi ve  insülin üretemez hale gelmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Tip 1 diyabette insülin tedavisi mutlaka en başından itibaren gereklidir ve bu hastalar insülin kullanmadıkları takdirde yaşamlarını idame edemezler. Tip 2 diyabet ise toplumda daha çok görülmekte ve hastaların yaklaşık %90’ının oluşturmaktadır. Tip 2 diyabet daha çok genetik faktörlerin hazırladığı insülin direncinin hastaların çok büyük bir kısmında yer aldığı ama bunun yanı sıra insülin salgılama bozukluğunun da olduğu bir diyabet tipidir. Tip 2 diyabetik hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri, beslenmenin düzenlenmesi, egzersiz yapılması ve bununla birlikte oral antidiyabetiklerin öncelikle kullanılması söz konusudur. Ancak ilerleyen dönemlerde Tip 2 diyabetik hastaların da insülin salgılama kapasitelerinin azalması sonucunda insülin salgılama yetersizliği olan konuma ilerleyebilmektedirler. Kilo fazlalığı, diyabet, kolesterol ve tansiyon yüksekliği ile seyreden tabloya Metabolik Sendrom ismi verilmektedir. Metabolik Sendromun ameliyat yöntemleri kullanılarak tedavi edilmesine Metabolik Cerrahi adı verilmektedir. Cerrahi tedavi ile tip 2 diyabet hastalarında  , vücutta...
Devamını okuyun
  11192 Tıklanma
  0 yorum
11192 Tıklanma
0 yorum

Meme Büyütme Estetiği

Meme Büyütme Estetiği Meme büyütme (mamoplasti) ameliyatı, kadınların göğüslerinin büyütülmesi, şekillerinin düzeltilmesi ya da doluluklarının artırılması gibi nedenlerle yapılan bir cerrahi bir prosedürdür. Bu işlem göğüs kaslarına ya da meme dokusunun içine silikon, saline protez ya da başka alternatif implantlar koyularak gerçekleştirilir. Ameliyatın estetik açıdan başarılı olması için doğru protez büyüklüğü ve sizin vücut yapınıza uygun plan seçimi çok önemlidir. Her yöntemin avantaj ve dezavantajları vardır. Bunların ayrıntılı bir şekilde hastayla tartışılması gerekir, beklenti ve isteklerinizi doktorunuza iletiniz. Ameliyat öncesinde 40 yaş üzeri hastalardan meme ultrasonu ve gerekirse mamografi istenebilir. Ameliyat hastanede ve genel anestezi altında yaklaşık 1-1,5 saat sürmektedir. Gece hastanede kalmak önerilir. Ameliyat sonrası 2-3 gün göğüs ağrısı olabilir. İlk günlerde ödem olması da normaldir. Genelde 4-5 gün sonra işe başlanabilir. Enfeksiyon ve hematom (kan toplanması) çok nadir durumlardır. Meme Büyütme Ameliyat Yaşı Meme büyütme ameliyatı için meme dokusunun gelişimini tamamladığı 18 yaş sonrası önerilir. Ancak ergenlik çağında bir...
Devamını okuyun
  17851 Tıklanma
  0 yorum
Etiketler:
17851 Tıklanma
0 yorum

VAJİNİSMUS NEDİR? TEDAVİSİ NASILDIR?

Vajinismus nedir? Vajinanın girişindeki kasların istem dışı kasılarak cinsel birleşmenin acılı, ağrılı ve imkansız olarak algılanmasına “vajinismus” denir. Kadın bedeninin ve ruhunun vajina içine penis girmesini içeren cinselliği reddedişi ve pelvik taban kaslarının istemsiz  kasılması olarak tanımlanır. Yani cinsel ilişki denendiğinde vajinanın dış üçte birini çevreleyen perineal  kaslarda aralıklı ya da sürekli biçimde istemsiz kasılmalar olmaktadır. Bu kasılmaya tüm bedende kasılmalar, bacakların kapanması, korku, kaçınma tepkisi, girişin olamayacağı inancı eşlik eder.  Vajinismusun en temel diğer belirtisi panik atak benzeri durum yaşanmasıdır. Sadece vajina girişinde değil, tüm vücutta kasılma gelişir, hasta bacaklarını sıkıca kapatır ve elleriyle eşini iter. Bilinç açık olsa da kontrolunu  yitirir. Vajina bölgesine  müdehale  sona erdiğinde kaslar gevşer ve normale döner.  Kızlık zarlarının çok kalın ya da vajinalarının çok dar olduğunu düşünen bu kadınlar kendilerini savunma ve koruma çabası içine girer. Vajinismus  “psikofizyolojik” bir bozukluktur.. Genellikle cinsel yaşamın başlangıcında, ilk cinsel birleşme denendiği andan itibaren ortaya çıkar.Daha seyrek olarak jinekolojik muayene ve benzeri...
Devamını okuyun
  14322 Tıklanma
  0 yorum
14322 Tıklanma
0 yorum

NEDENİ AÇIKLANAMAYAN KISIRLIK (İNFERTİLİTE)

Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerde kadın 30 yaşın altında ise 1 yıl boyunca, 30 yaşın üstünde ise 6 ay boyunca özellikle yumurtlama günlerinde düzeli cinsel ilişkiye rağmen hamile kalınamadıysa eşlerin ikisinden de bazı tetkiklerin istenmesi gerekir. Yapılan tüm test sonuçlarının yani spermiogram analizi, adetin 3. Ve 21. günü hormon tetkikleri, HSG (rahim içi ve fallop tüplerinin durumunu gösterir) filmi ..vs normal çıkmasına rağmen hamile kalınamıyorsa nedeni açıklanamayan kısırlık tanısı konur. Gebe kalamayan çiftlerin %10-30’unda görülmektedir. Nedeni açıklanamayan infertilite, standart testlerle tanı konulamayan sperm veya yumurtanın (oosit) fonksiyon anormallikleri, döllenme, implantasyon ve embrio gelişim bozukluklarını içermektedir. Ayrıca artan kadın yaşı da yumurta kalitesi açısından önemlidir. 3 yıllık infertiliteden sonra kendiliğinden gebe kalma oranı %40 iken, 5 yıldan sonra %20’ye düşmektedir. Yani açıklanamayan infertil çiftlerin çoğunun yıllar geçtikçe gebelik şansları azaldığı için tedaviye başvurmaları gerekmektedir. Tedavinin amacı gebe kalabilme oranlarını arttırmaktır. TEDAVİ: Nedeni açıklanamayan infertilitenin sebebi bilinmemektedir. Bu sebeple uygulanan tedaviler sperm ve...
Devamını okuyun
  8758 Tıklanma
  0 yorum
8758 Tıklanma
0 yorum

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/