fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

Sağlık Bilgileri & Makaleler

Uzmanlardan Diş Tedavileri, Estetik & Güzellik, Göz Tedavileri, Saç Tedavileri ve diğer birçok sağlık alanlarında faydalı bilgiler.

Ülkeler ve hastalar

Afganistan Hastaları Afganlar Tc konsolosluğundan en kolaz vize almanın tedavi amaçlı Türkiye'ye gelmeleri durumunda olduğunu biliyorlar. Bunun için doktor yada hastaneden tedavisinin kabul ettiğini belirten bir yazı alıyorlar. Bu yazı ile konsolosluğa gidip vize için başvuruyorlar ve akabinde hastaneye gelmiyorlar. Bu konuda dikkatli olmak gerekli. Doktor raporları ulaşmadığı sürece davet mektubu yazılmamalı. Irak Hastaları Afganistan hastalarının aynı durumu Irak hastaları için de geçerli. Tedavi talebiyle gelip vize alıp tedavi başvurusu yapmayabilirler. Vize onayı verirken dikkatli olmak gereklidir. Doktor raporları ulaşmadığı sürece davet mektubu yazılmamalı. Libya Hastaları Afganistan hastalarının aynı durumu Irak hastaları için de geçerli. Tedavi talebiyle gelip vize alıp tedavi başvurusu yapmayabilirler. Vize onayı verirken dikkatli olmak gereklidir. Doktor raporları ulaşmadığı sürece davet mektubu yazılmamalı. Almanya Hastaları Alman hastalar için en önemli faktör kalitedir. Ücretlendirme ikinci planda gelir. Kalite hem verilen sağlık hizmetinin doğruluğunu hem de tüm tedavi prosesinin sorunsuz olmasını içerir.Alman hastalar olumlu olumsuz tüm sürprizleri çok sevmezler.Planlamayı ve...
Devamını okuyun
  22845 Tıklanma
  1 yorum
Bu iletideki son yorum
Diş Dr. Sertaç Kızılkaya
İngiltere hastaları da Almanya hastalı ile benzer özellik gösterir. Almanyadan gelen hastalar fatura ile bir miktar tedavi giderin... Devamını Okuyun
Pazartesi, 19 Aralık 2016 12:14
22845 Tıklanma
1 yorum

Hastaya e-posta ile cevap verme teknikleri

E-postadan hasta edinmek için bir takım teknikleri burada paylaşmak ve tartışmak istiyorum. Şunu hiçbir zaman unutmayın. Hasta bir tedavisi için yurt dışından size gelecek. Bu büyük bir masraf ve risktir. Onun bu masraf ve riski göze almasını sadece birkaç cümle yalın bir maille sağlayamazsınız. Maillerinizin profesyonel ve bol bilgili olması lazım. Benim tavsiyelerim şunlardır: E-Posta içeriği Maillerinizde kesinlikle kendinizi ve çalışmalarınızı tanıtın mümkünse web sitesi ve resimlerle bu bilgileri güçlendirin.Maillerinizde hastayı ikna edecek söylemler kullanın, en azından fiyat soracak bir geridönüş yapmasını sağlayı. Hastayı en azından nezaketen geri bildirim için ikna edin.Maillerinizde profesyonel bir takım yöntemler kullanarak hastanın mailinizi okuyup okumadığını anlamaya çalışın.Mailleriniz içine tek tıklamalık (dokunmalık) buttonlar, linkler yerleştirin ve hastadan geri bildirim almayı kolaylaştırın. Ör: Bir düğme ile "başka bir doktor buldum. Teşekkür ederim" geri bildirmi alabilirsiniz.Maillerinizi kesinlikle cep telefonunda okunacak şekilde hazırlayın. Büyük resimleri cep telefonunda görülecek şekilde ekleyin.Maillerinize WhatsApp numaranizi bir WhatsApp iconu ile ekleyin.Bir mail şablonu...
Devamını okuyun
  18439 Tıklanma
  0 yorum
18439 Tıklanma
0 yorum

Diş Çürüğü Tedavisi


Diş çürüğü erken dönemde tedavi edilir ise basit bir dolgu ile dişimiz eski sağlığına tamamen kavuşabilir. Dişin çürümemesi için yemeklerden sonra veya en az günde 2 defa dişlerin üçer dakika süreyle fırçalanması ve gerekir. Gerekli bölgelerde  diş ipi kullanılması tavsiye edilir. Çürükten korunmak için asitli gıdalar tüketilmemesi ve öğün aralarında atıştırma yapılmaması gerekir. Düzenli ağız bakımı olmasına rağmen bazen dişler üzerinde fissür adı verilen girinti çıkıntılarda çürük oluşabilir. Diş çürüğü erken dönemde ağrı yapmaz. diş minesindeki leke zaman içerisinde ilerler. Dişin dentin tabakasına geçtiğinde soğuk ve sıcak ile hassasiyet başlar. Bu aşamada diş dolgu için uygundur. Çürük diş mine ve dentin tabakalarında iken tedavi edilmezse dişin içerisinde bulunan pulpa bölümüne bakteriler ulaşır.  Dişin özü olarak bilinen içerisinde damar ve sinirlerin bulunduğu pulpa odası bakterilerle karşılaştığında şiddetli ağrı yapar. Ağrı kesicilerle ile geçiştirilmeye çalışılan bu ağrı zaman ilerledikce diş köküne doğru ilerler ve diş pulpasında ve kökü çevreleyen kemik ve periodontal dokularda...
Devamını okuyun
  41616 Tıklanma
  0 yorum
41616 Tıklanma
0 yorum

DURAL ARTERİOVENÖZ FİSTÜLLER (DAVF)

Dural arteriovenöz fistül nedir? Dural arteriovenöz fistüller (DAVFler), beyni saran ve dura denen tabaka yüzeyindeki arterler (atardamar) ile venler (toplar damar) arasındaki anormal bağlantılardır (fistüller). Yer yer yumak tarzında düzensiz anormal damarlar eşlik eder. Dural arteriovenöz malformasyon olarak da isimledirilirler. DAVF neden oluşur? Başlangıçta doğuştan olduğu kabul edilmekle birlikte, şu anda sonradan oluştukları kabul edilmektedir. Tetiği çeken mekanizmanın arteriyel basıncın (arteriyel hipertansiyon) veya venöz basıncın (venöz obstrüksiyon) artması olduğu düşünülmektedir. DAVM’ler sıklıkla drene edici (boşaltıcı) dural sinüslerin (beyindeki geniş toplar damarlar) oklüzyon (tıkanıklık) veya stenozu (darlık) ile ilişkilidir. DAVF’ler nerde görülür? DAVF’ler kafa ve omurilik lokalizasyonunda her yerde olabilir. DAV’ler hangi yaşlarda görülür? DAVF'ler sıklıkla 50-60 yaşlarında görülür. Çocuklukta oldukça nadirdir. Görülme sıklığı erkek kadın açısından farklı olmamakla birlikte kavernöz sinüs fistüllerinin % 85’i kadınlarda görülür. DAVF’ler hangi şikayetlere ve bulgulara yol açar? DAVF’ler klinik olarak oldukça değişkendirler. Spontan kürden ölümcül kanamalara kadar değişen klinik gidiş gösterebilirler. Sıklıkla pulsatil tinnitus, tril,...
Devamını okuyun
  46649 Tıklanma
  0 yorum
46649 Tıklanma
0 yorum

Karotid Arter (Şah Damarı) Darlıkları ve Damar Yoluyla Tedavisi

Şah damarı darlığı nedir, hangi şikayetlere yol açar? Boyunda  her iki tarafda sağlı sollu yer alan karotis atardamar darlıkları diğer adıyla şah damarı darlıkları, damar iç yüzeyinin plak ile kaplanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Oldukça önemlidir. Çünkü beyne pıhtı atıp hastaların ölümüne veya bağımlı (felçli) yaşamalarına yol açmaktadır. Bu hastalar genellikle beyne pıhtı atması nedeniyle doktora başvururlar. Bazı hastalarda ise pıhtı beyne pıhtı atmadan damarın giderek daha fazla daralması ile baş dönmeleri, unutkanlık gibi şikayetlere de yol açar. Darlık derecesinin % 50'nin üzerine çıkması durumunda beyne pıhtı atma riski belirgin artmaktadır. Bu hastaların beyne pıhtı atmadan yakalanması ve önlem alınması önemlidir. Bu hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanmaları pıhtı oluşma riskini azaltmaktadır. Hastalık neden oluşur ve kimlerde sık görülür? Bu hastalık, genellikle, ileri yaş hastalığı olup nedeni ateroskleroz yani damar sertliğidir. Bu hastalığın oluşmasına sıklıkla sigara, alkol, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kanda yağların yükselmesine yol açan ailesel hastalıklar, ileri yaş ve sedenter...
Devamını okuyun
  16355 Tıklanma
  0 yorum
16355 Tıklanma
0 yorum

SEREBRAL ARTERİOVENÖZ MALFORMASYONLAR (BEYİN DAMAR YUMAKLARI)

Serebral arteriovenöz malformasyon (AVM, Beyin damar yumağı) nedir ve neden önemlidir? AVM, atardamar (arter) ile toplardamar (ven) arasındaki anormal bağlantıdır. Normalde aralarında bulunması gereken ve kapiller dediğimiz yatak yoktur. Aradaki geçiş normal olmayan ve kanamaya eğilimli hastalıklı damarlarla sağlanır ve bunlar yumak oluştururlar. Yumağın merkezinde beyin dokusu normal değildir. Hasar görmüştür veya gelişmemiştir. Özellikle beyin kanamasına yol açabileceği için önemlidir. Tanı konulduktan sonra yıllık ani ölüm riski % 1 olup kanamış bir AVM’nin tekrar kanama riski oldukça yüksektir. Görülme sıklığı nedir? Serebral AVM’ler, genel olarak nadir olup, beyinde görülen damarsal anomalilerin en sık olanıdır. Görülme sıklığı yaklaşık binde 2’dir. Beyin anevrizmalarına (baloncuk) göre 5-25 kat daha az görülür. 50 yaşından önce genellikle tanı konmuştur. AVM’ler neden gelişir? AVM’ler genellikle doğuştan olup sonradan da gelişebilirler. Hastalığın neden dolayı geliştiği bilinmemektedir. Beyin büyüdükçe AVM’ler de büyür. AVM’lerin oluşması, büyümesi ve kanaması ile ilişkili tam olarak ortaya konulmuş risk faktörleri yoktur. Beynin ve omuriliğin...
Devamını okuyun
  18066 Tıklanma
  0 yorum
18066 Tıklanma
0 yorum

AKUT İNME VE TEDAVİSİ

İnme, özellikle ileri yaşlarda pıhtı ile beyin damarlarının aniden tıkanması ve bu nedenle beyin fonksiyonlarının bir kısmının kaybedilerek felç olunması halidir. Etkilenen kişilerde sıklıkla ölüme ve daha sonraki yaşamlarında bağımlı yaşamalarına yol olmaktadır. İnme halk arasında felç olarak da bilinir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir toplumsal sorun olan bu hastaların erken tedavisi, bu nedenle olan ölümleri ve bağımlı yaşamayı önlemek açısından oldukça önemlidir. Tıp alanında son yıllarda yaşanan baş döndürücü gelişmelere rağmen inmeye bağlı ölümler, bir çok ülkede 3., bazı ülkelerde ise 2. sırada yer almaktadır.  Diğer taraftan sakatlığa yol açan hastalıklar açısından ilk sırada olması dikkat çekicidir. Felç sonucu kişisel mağduriyetler, aile dramları yaşanmakta ve büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır. İnme gelişen hastalarda damar tıkanıklığına yol açan pıhtı %60-70 oranında kalpteki problemlerden kaynaklanmışken, % 20-30 hastada ise boyundaki damar sertliği ve darlık gelişmiş damarlardan kaynaklanmaktadır. Bu hastalar başlangıçta sadece ilaç le tedavi edilirken 2014 ve 2015 yılında...
Devamını okuyun
  37413 Tıklanma
  0 yorum
37413 Tıklanma
0 yorum

GİRİŞİMSEL NÖRORADYOLOJİ

Girişimsel nöroradyoloji son yıllarda teknolojik gelişmelerle giderek daha yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemlerini içeren girişimsel radyoloji alt bölümüdür. Girişmsel nöroradyolojide yapılan tedaviler baş-boyunda, beyinde ve omurilik-omurga bölgesi ile ilgili damarsal hastalıkların damar yoluyla ameliyat etmeden tedavi etmektedir. Tedavisi yapılan bu hastalıklar kısaca sıralanmıştır. Beyin anevrizmaları (baloncuk): Beyin damarlarında görülen ve genellikle beyin kanamasına yol açan anevrizmaların (baloncuk) endovasküler tedavisi sık yapılan işlemlerden birisidir. Bu hastalar genellikle beyin kanaması ile gelmekte olup tedavi edilmediği takdirde ölümle veya kalıcı nörolojik hasarla (felçlik gibi) sonuçlanmaktadır. Bu tedavide anevrizmanın yerine ve şekline bağlı olarak farklı endovasküler tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bazen anevrizmanın sadece içi doldurularak kapatılmakta, bazen bu işlem balon yardımı ile veya stent yerleştirilerek yapılmaktadır. Bazı durumlarda ise, uygun hastalarda sadece anevrizma boynuna kaplı stent yerleştirilerek kısa sürede tedavi edilmektedir. Nadir durumlarda anevrizma ile birlikte damar tamamen de kapatılabilmektedir. Arteriovenöz malformasyon (AVM, Damar yumağı): Beyin, omurilik ve baş-boyundaki damarlarda doğuştan veya sonradan oluşan (genellikle travma...
Devamını okuyun
  16694 Tıklanma
  0 yorum
16694 Tıklanma
0 yorum

Beyin Anevrizmaları (Baloncuk)


Anevrizma nedir? Beyin anevrizmaları, diğer adıyla beyin baloncukları beyin atardamarlarının normal duvar yapısının bozulup zayıflaması sonucu damar dışına doğru genişlemesi yani balonlaşmasıdır. Anevrizma yaygınlığı nedir? Toplumda görülme sıklığı % 1-5 arasında değişmektedir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha sık görülür. En sık görülme ve kanama yaşı ise 40-70 yaşlar arasındadır. Anevrizma büyüdükçe kanama riski de artmaktadır. Beyin anevrizmaları neden önemlidir? Beyin anevrizmaları önemlidir, çünkü anevrizmalar kanayabilirler ve kanadıkları zaman ölüme yol açma oranları oldukça yüksektir. Hasta tedavi olabilse bile çeşitle nörolojik problemler kalıcı olabilir. Anevrizmaların belirtileri nelerdir, hangi sıklıkta görülür? Anevrizmaların çoğu kanayana kadar genellikle herhangi bir belirti vermez. Kanama dışında en sık belirti baş ağrısıdır. uzun süreli baş ağrısı çekenlerde ve baş ağrısı karakter değiştirdiğinde, veya ani şiddetli baş ağrıları olduğunda beyinde baloncuk olabileceği akla gelmeli ve uygun tetkiklerle araştırılmalıdır. Kanama olduğunda hastalar, hayatları boyunca görmedikleri en şiddetli baş ağrısını tarif ederler. Kanama ile birlikte bilinç kapanmasına ve % 20-30 hastada...
Devamını okuyun
  44664 Tıklanma
  0 yorum
44664 Tıklanma
0 yorum

NODÜLER GUATR

NODÜLER GUATR Nodüler guatr, tiroid bezinde oluşan şişliklere denilir. Nodüler guatr günlük hayatta büyük olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı nodüler guatr tedavisinde erken teşhis önemlidir. Aksi takdirde hastalığın ilerlemesi ile birlikte daha kötü durumlar oluşma ihtimali vardır. Nodüler guatr global bir sorundur. Tüm ülkelerde sık sık görülmekte ve tedavileri mümkündür. TİROİD RADYOFREKANS TEDAVİSİ Günümüz teknolojisinde tedavi yöntemleri değişmekte ve artık sonuçlarda daha iyi çıkmaktadır. Tiroid radyofrekans tedavisi geçmişte sadece kistin birkaç kere boşaltılması ile ve bu durumdan sonra bir sorun çıkması halinde kistin bulunduğu alanın cerrahi yöntemler ile alınması şeklindeydi. Fakat tiroid radyofrekans tedavisinin geliştirilmesi ile birlikte kistin boşaltılması sağlanmakta ancak daha sonra sorumlu bölgenin radyo dalgaları kullanılarak yakılması amaçlı buharlaştırılmasıdır. AMELİYATSIZ TİROİD TEDAVİSİ Tiroidler boynumuzda şişmeye başlayan nodüllerden oluşmaktadır. Ameliyatsız tiroid tedavisi, ameliyatsız tedavi yöntemleri ile insanların en çok başvurduğu alanlardır. Ameliyatsız tiroid tedavisi öncelikle hastalığın durumuna göre değişiklik göstermektedir. Hastalık eğer ilerlemişse ve ameliyatsız olarak tedavi edilme imkanı...
Devamını okuyun
  10972 Tıklanma
  0 yorum
10972 Tıklanma
0 yorum

TÜP BEBEK TEDAVİ AŞAMALARI

İnfertilite kliniğine başvuran ve tüp bebek tedavisi gerek görülen çifti neler beklemektedir? Öncelikle ilk görüşme çiftin tıbbi ve üreme sağlığı ile geçmişi gözden geçirilir. Kadının ve erkeğin yaşı, evlilik süresi, cinsel ilişki sıklığı, korunmasız ilişki dönemi çok önemlidir. Kadının adet düzeni, tüylenme durumu, daha once geçirdiği hastalıklar, Rahim ve yumurtalıkları ilgilendiren hastalık ve operasyonlar, kilo alıp verme düzeni, beslenme ve egzersiz alışkanlıkları, ailedeki kadınların kısırlık ve gebeliğe ait hikayeleri, erken menapoz varlığı üzerinde konuşulması gereken konulardır. Erkeğin geçirdiği enfeksiyonlar, cinsel fonksiyonlarla ilgili konular, genital bölgeye olan travma ve operasyonlar hikayenin önemli kısmını oluşturmaktadır. Çiftin sigara, alkol tüketim alışkanlıkları da önemli, infertilite-kısırlık tedavisi öncesi üzerinde durulması gereken konulardır. Görüşme sonucunda infertilite nedeni tespit edildiğinde doğal olarak nedene yönelik tetkik ve tedaviler uygulanmaktadır.  İnfertilitede nedeni belirlemek için kullandığımız bazı ana testler vardır. Öncelikle kadının jinekolojik muayenesi gereklidir. Bu muayene sırasında adet düzeni, enfeksiyon öyküsü, yumurtalık kapasitesi, rahimi ilgilendiren anatomik anormallikler gözden geçirilmektedir. Kısaca...
Devamını okuyun
  8235 Tıklanma
  0 yorum
8235 Tıklanma
0 yorum

POLİKİSTİK YUMURTALIK SENDROMU

Bir kadın için adetlerin düzenli olması çok önemlidir. Çünkü düzenli bir adet, düzenli bir yumurtlamanın varlığının kanıtı olarak sayılır. Tabii adetlerin düzenli olması her zaman yumurtlama olduğunu göstermese de ( menapoza yakın dönemde düzenli adet görülmesine rağmen yumurta gelişimi sağlıklı olmayabilir), genellikle doğrudur. Üreme çağındaki bir kadında, süregen adet düzensizliğinin en önemli sebebi polikistik over sendromudur. Normal adet döngüsünü 21-35 gün aralığı olarak kabul ettiğimizde, Polikistik over sendromlu kadınlarda adetler 35-40 günden uzun olabileceği gibi, adet oluşturucu ilaç almadan aylarca adet görememe şeklinde de kendini gösterebilir. Polikistik Over Sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınların %8-18 ini etkileyen bir endokrin bozukluktur. Tanı kriterleri, 2003 deki Roterdam Konsensusu’na göre belirlenmiştir. Bu kriterler; yumurtlama bozukluğu ve yumurtlamanın olmamasıyla ortaya çıkan adet düzensizlikleri, adet olamama, seyrek aralarla adet olma, klinik veya biyokimyasal olarak tesbit edilen androjen fazlalığına bağlı değişiklikler (tüylenme artışı, akne-sivilce artışı, erkek tipi kilo alımı) ve ultrasonografik muayenede tipik polikistik yumurtalık görünümüdür. Bu kriterlerden...
Devamını okuyun
  8140 Tıklanma
  0 yorum
8140 Tıklanma
0 yorum

Estetik ve Fonksiyonel Burun Cerrahisi

Burun estetiği ameliyatı (rinoplasti, rhinoplasty) resmi istatistikler bulunmasa da ülkemizde hem kadınların hem de erkeklerin en sık yaptırdığı estetik ameliyattır. Bu ameliyat bazen sadece estetik amaçlı olarak yapılsa da çoğu kez burundan nefes alma sorunlarını düzelten işlemler de ameliyata dahil edilmektedir (septorinoplasti, fonksiyonel rinoplasti).  NASIL BİR AMELİYAT? Burun, her ne kadar insan vücudunda nisbeten küçük bir organ olsa da, tam yüzün ortasında yerleşmiş olması, nefes alma gibi hayati bir işleve sahip olması ve çok sayıda farklı dokuyu bulundurması açısından ameliyatı teknik olarak zordur. Örneğin görsel ve estetik olarak bazı bölgelerin (birimler, üniteler) değiştirilmesi diğer bölgelerde estetik olmayan görüntülere yol açabilir ya da işlevsel birimlerde sorunlara yol açarak nefes almada zorluklar ortaya çıkarabilir. Burun estetiğinde amaç, burun içindeki kıkırdak, kemik, örtücü doku, bağlar gibi anatomik yapıların miktarını, şeklini ve yapısını değiştirerek buruna yeniden şekil vermektir. Bu işlem sanıldığı gibi heykel hamuruna şekil verme işlemiyle benzerlik göstermez. Daha çok bir binaya şekil vermeye...
Devamını okuyun
  9360 Tıklanma
  0 yorum
9360 Tıklanma
0 yorum

WhatsApp grubu kuralları

1. Gruba sadece sağlık turizmi ile alakalı kişiler üye olabilirler. Aksi durumdaki üyeler tespit edilmeleri durumunda gruptan *çıkartılacaklardır*.2. Grupta mesaj olarak sağlık turizmi ile alakalı meseleler, duyurular, bilgiler ve hasta istekleri gönderilebilir. *Bayram* mesajları, genel *selamlamalar*, sağlıkla ilgili *olmayan*, siyasi içerik göndermek tavsiye edilmez. WhatsApp'ın mesaj filitreleme imkanı olmadığı ve her mesaj üyelerde iletildiği için *genel* mesajlar üyeleri rahatsız etmektedirler.3. Grup içinde oluşacak sohbetler *ikili* konuşmaya dönüşünce lütfen grup *dışı* iletişimde devam ediniz. 4. Gruba başka meslekteki kişilerin dahil edilmesi doğru değildir. Zira her üye diğer üyelerin telefon numaralarını görmektedir. Bu da üyelerin *özel* telefon numaralarının dağılması anlamına gelir.5. Gruptan çıkmak isteyen üyelerin neden *rahatsız* olduklarını bana bildirmeleri durumunda bu kurallar listesini genişletip *rahatsızlık* nedenini ortadan kaldırabiliriz. 6. Grupta her üye *admin* durumunda olacaktır ve *doktor* arkadaşlarını gruba eklemekte *serbesttir*.
  16966 Tıklanma
  0 yorum
16966 Tıklanma
0 yorum

DERMATOLOJİDE ÇİNKO KULLANIMI

Raulin adlı bir araştırmacı 1869 yılında çinkonun Aspergillus niger adlı bir mantar ajanı için esansiyel olarak çok gerekli bir yapı olduğunu keşfetti. Bu gözlemden sonra çinkonun 300’ den fazla metalloenzim ve 2000’ den fazla transkripsiyon faktörü için bir kofaktör olduğu keşfedildi. Çinko hayati olarak çinko/bakır içeren süperoksit dismutaz enzimi için prostetik grup şeklinde hücresel redüksiyon/oksidasyonu etkiler. Bu metal histon deasetilaz reaksiyonlarına gen transkripsiyonu üzerinden katılmaktadır. Üstelik çinko insanı da içeren değişik organizmalarda normal gelişim ve fizyoloji üzerinde önemli rolü bulunmaktadır. Çinko tüm dokularda bulunur. Deri vücut toplam çinko içeriğinin %6’ sını kapsarken, kas ve kemik çinko içeriği ise ikinci en büyük çinko kaynağıdır. Çinko distal duodenumdan ve proksimal jejunumdan emilir. Barsaktan emilimi fitat ve diğer moleküller tarafından baskılanabilir. Çinko birincil olarak barsak ve daha az olarak idrarla vücuttan atılır. Üç binden fazla yıldır çinko tuzları, çinko oksit veya kalamin şeklinde topikal olarak yara iyileşmesinde kullanılmaktadır. Son 50 yıldır çinkonun değişik deri...
Devamını okuyun
  39458 Tıklanma
  0 yorum
39458 Tıklanma
0 yorum

Diyet ve Dermatolojik Hastalıklar

Son yıllarda diyet ve dermatolojik hastalıkları üzerine çok sayıda makaleler yazılmaya başlandı. Artık bazı dermatolojik hastalıkların diyetle ilişkili olduğu bulundu. Aşağıdaki tabloda diyetten çıkarılması veya takviyesinin yapılması konulu deri hastalıklarında uygulanması gereken diyetlerin özet tablosu verilmiştir. Çoğu hasta diyetle deri hastalığının ilişkisi olduğunu haklı bir şekilde düşünmektedir. Doktorların da bu konuda onlara yardımcı olması gereklidir. GENEL DERMATOLOJİK HASTALIK DİYETİ Hastalık Kısıtlama Önerilen Akne (Sivilceler) Glisemik indeks ve yükü fazla gıdalar, süt Sebze, meyve, omega-3 yağ asitlerinden zengin deniz ürünleri, yeşil çay, resveratrol, zerdeçal, genistein ve devedikeni Nonmelanom deri kanserleri Selenyum, yağ Vitamin A takviyesi (Retinol) Melanom deri kanseri Alkol Vitamin D, E takviyesi, genistein, apigenin, kuersetin, resveratrol ve zerdeçal Deri Yaşlanması Şeker alımı (Glukoz, fruktoz) Bitkiler, tarçın, karanfil, keklikotu, zencefil,  sarımsak gibi baharatlar, sebze ve meyvedeki lipoik asit Güneşten Korunma   Goji berry, nar, sarımsak, polifenoller ( devedikeni, yeşil çay, zerdeçal), likopen, karoten, perilil alkol (kiraz, nane, lavanta), limonen (turunçgil kabuğu),...
Devamını okuyun
  44027 Tıklanma
  0 yorum
44027 Tıklanma
0 yorum

HEALTH SUMEX TANITIM YAZISI

T.C. Sağlık Bakanlığı himayesinde, T.C.Ekonomi Bakanlığı, T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı ve T.C.Kalkınma Bakanlığı desteğiyle, yaklaşık 32 kurum, kuruluş ve derneğin katkılarıyla düzenlenecek olan; “Global Sağlık Turizmi Zirvesi ve Fuarı (Health Sumex)” 18-22 Ekim 2016 tarihlerinde JW Marriott Hotel Ankara’da gerçekleştirilecektir.www.healthsumex.com 18-22 Ekim 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan;  dünya sağlık turizmi sektörünün önemli kurum ve profesyonellerinin bir araya geleceği, sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşümün ve sağlık turizminin geliştirilmesine yönelik önemli konuların tartışılacağı, “Global Sağlık Turizmi Zirvesi ve Fuarı’na” T.C. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili Bakanlık üst yetkilileri ve bürokratlar, ulusal ve uluslararası sağlık turizm seyahat acentaları, Sağlık turizmi yatırım şirket yetkilileri, Medikal turizm yatırım şirketleri, Uluslararası sigorta şirketleri, Sağlık merkezleri, Özel tedavi merkezleri ve klinikler, Hastane, sağlık merkezi ve klinik yönetim ekipmanları ve profesyonelleri, Devlet-üniversite-özel hastaneler üst yetkilileri, Sağlık kuruluşu yöneticileri ve ortakları, Hastane sahipleri ve yöneticileri, Hastane öğretim üyeleri ve doktorları, teknisyenleri ve hemşireler, Sağlık turizmi çalışanları, Tıp...
Devamını okuyun
  7984 Tıklanma
  0 yorum
7984 Tıklanma
0 yorum

Zirkonyum Diş Kaplama Avantajları

Zirkonyum kaplamalar içinde metal desteği olmadığı için birçok avantaja sahiptir. Birinci büyük avantajı vücutla daha uyumlu bir malzemedir yani biyo uyumlu bir malzemedir. Kesinlikle ağız içine sokulan, vücuda uygulanan malzemenin vücutla uyumlu olması gerekiyor. Zirkonyum kaplamalar diğer diş dokularıyla uyumlu, diş etiyle uyumlu, kemik yapısıyla uyumlu malzemelerdir. İkinci en önemli en büyük konuşulan avantajı estetik avantajıdır. Diş estetiğinde önemli olan şeffaflık, zirkonyum içinde metal olmadığı için alttan yansıyan renk temiz bir renk yani şeffaftır. Metal destekli kaplamalarda alttan yansıyan renk herzaman koyu ışık geçirgenli olmayan bir yapıdır, böyle dişe cansız bir hava verir. Zirkonyum kaplamalarda bu yoktur. Diğer büyük avantajı ise metal destekli kaplamalarda diş etinde görülen siyahlık zirkonyum kaplamalarda görülmez. Eğer kişinin diş etleri çekilse bile, porselenin sınırı açığa çıksa bile ortaya çıkan görünüm kişiyi rahatsız etmeyecek durumdur ve kişiyi rahat ettirecek durumdur. Herkes için daima zirkonyum dişler avantajlıdır.
  8213 Tıklanma
  0 yorum
8213 Tıklanma
0 yorum

WhatsApp Grubu Amaçları

Saglik Turizminde en önemli unsurlardan birisinin yurt disindaki türkler oldugunu dusunmekteyim. Bu anlamda web sitemiz www.turkiyede-tedavi.com 'u Türkce olarak hazirladim. Google Translator kullarak web sitesini 58 ayri dilde de gösterebiliyorum. Yaklasik 2 yildir hasta kanallarini arastiriyorum. Birinci hasta profili: Yüksek egitimli ve teknolojiye hakim hastalar -> Bu hastalar aradiklari tedaviyi kesinlikle internetten arastiriyorlar, fiyat ve hizmet konusunda karsilastirma yapiyorlar, forumlardan degerlendirmeleri okuyorlar. Ikinci hasta profili ise teknolojiye hakim olmayan kisiler. Bunlar daha cok medya araciligiyla doktor secimi yapiyorlar. Almanya'da yapilan bir arastirmaya göre Türklerin günlük televizyon seyretme orani 5-6 saat civari. Bunun yaninda TV kanallarinin yurtdisi yayinlarinda yapilan reklamlar ve tanitimlar buradaki türklerde bezginlik yaratmis durumda. Bu reklamlar cok az bir bütce ile amatörce hazirlandiklari icin itici oluyorlar. Bu konuda yaptigim anketi http://www.turkiyede-tedavi.com/anketler.html sayfasinda bulabilirsiniz. Hastalara (yurt disindaki türkler ilk etapda) ulasmanin bircok yöntemi var: Sosyal medya,TV,Yazili medya,Google,E-Mail Marketing,WhatsApp MarketingCep telefonu uygulamalari Iyi bir web sitesiyle sadece 4. yöntem olan google...
Devamını okuyun
  13770 Tıklanma
  0 yorum
13770 Tıklanma
0 yorum

Estetik Zirkonyum Diş

Zirkonyum Diş Kaplama Diş Nedir? Zirkonyum porselenlerin en büyük farkı, diş dokuları ve diş eti ile olan mükemmel uyumludur. Zirkonyum diş kaplamaları ile, porselen metal destekli porselenler arasındaki bu belirgin farklar nedeni ile zirkonyum porselenlerin tercih edilmektedir. Özellikle sağlığı ve estetiği bir arada isteyen hastaların tercihi olan metal desteksiz zirkonyum porselenler daha uzun ömürlü olabilir. • Zirkonyum ışığı geçirdiklerinden doğal diş yapısına çok benzer estetik oluşturur, çok iyi yapılmış olan metal destekli porselenlerde bile bir matlık ve yapaylık vardır. Bu nedenle özellikle ön dişlerde zirkonyum tercih edilir. Diş Hekimi Sertaç Kızılkaya zirkonyum diş kaplamaların diş eti ile biyo uyumlu olduğunu belirtti. •Porselen yüzeyleri son derece pürüzsüz olacağı için sigara ve benzeri sebeplerden kaynaklanan lekelenmeleri ve diş taşı oluşumlarını minimuma indirir.  • Metal destekli porselenler bazı ışıklarda ağızda yokmuş gibi koyu renk bir boşluk görüntüsü verirler. Zirkonyum da ise aynı doğal diş gibi her türlü ışığı geçirirler.  • Kahve, çay, sigara gibi...
Devamını okuyun
  12373 Tıklanma
  0 yorum
12373 Tıklanma
0 yorum

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/