fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

SESSİZ VE DERİNDEN: MYOM (leiomyoma, fibroid)

 

Myomlar, rahimdeki selim (iyi huylu, kanser olmayan) büyümelerdir.Tüm kadınların yaklaşık % 25-50’sinde bulunur. 35 yaş üzerindeki yaklaşık her dört yada beş kadından biri bunlara sahiptir. 30-40 yaşlarındaki kadınlarda en sıktır, ancak her yaşta görülebilirler. Çoğu zaman normal jinekolojik muayene sırasında rastlantı sonucu fark edilirler. Uzun yıllar belirti ve şikayet oluşturmadan sessizce kalabilirler. Rahim kas tabakasının odaksal olarak büyümesi, çoğalması ile oluşurlar.

Myomların büyüklüğü, şekli ve yerleşimi büyük farklılıklar gösterebilir. Rahim 3 tabakadan oluşur ve myomlar da yerleştiği tabakaya göre isim alıp önem kazanırlar. Bezelye kadar küçük olabileceği gibi tüm karnı dolduracak boyutlara ulaşabilir. Büyüdükçe rahmin dışı kadar içini de bozabilir.

Bir kadında sadece tek bir myom veya değişik büyüklükte çok sayıda olabilir. Uzun bir süre çok küçük kalabilir, birden hızla büyüyebilirler, veya yıllar boyunca yavaş yavaş büyüyebilirler. Bazen bir myomun tek mi, birkaç myomun birleşmesiyle mi oluşmuş tesbit etmek de zor olabilir
Myomların oluşum mekanizması tam olarak aydınlatılamamıştır. Kadınlık hormonu östrojenin büyümelerini arttırdığı düşünülmektedir. Vücuttaki östrojen düzeylerindeki değişikliklerin myomlar üzerine olan etkiyi de değiştirdiği kabul edilir. Örneğin, gebelik östrojende artışa sebep olup myomlarda büyüme yapabilirken, menopozda östrojen düzeylerinin azalmasına bağlı olarak myomlarda küçülme beklenir.İlaçlar da östrojen düzeylerinde değişikliğe yol açabilir.

Myomlar ne tür belirtiler verir?


Myomların çoğu, büyük olanlar bile belirti vermeyebilir. Myom varlığından şüphelendiren belirtler ise;

            •           Daha fazla kanama

            •           Daha uzun veya daha sık adet dönemleri

            •           Adet sancısı (kramplar)

            •           Adet dışı zamanlarda vajinal kanama

            •           Kansızlık (kan kaybına bağlı)

            •           Karında veya belde (sıklıkla künt, ağır ve sızlatıcı, ancak keskin olabilir)

            •           İlişki sırasında

            •           İdrar yapmada zorluk yada sık idrara çıkma

            •           Kabızlık, makatta ağrı yada barsak hareketlerinde zorluk

            •           Karın krampları

            •           Karında büyüme ve şişlik

            •           Tekrarlayan düşükler ve kısılık (infertile )


Bu sayılan belirtiler pek çok başka durumda da olabileceği için, jinekolojik muayene olmadan tanı koymak mümkün değildir.

Daha nadir ama nisbeten daha önemli durumlar ise: Rahme bir sap ile bağlı olan myomlar sap etrafında dönebilir. Bu ağrı, bulantı yada ateş yapabilir. Myomlar enfekte olabilir (iltihaplanabilir). Pek çok olguda bu ancak o alanda zaten bir enfeksiyon varsa olur. Çok nadir olgularda myomun hızlı büyümesi ve diğer belirtiler kanseri gösterebilir.

Çok büyük bir myom karnın şişmesine sebep olabilir. Bu tam bir jinekolojik muayene yapmayı zorlaştırabilir.


Myomların tanısı nasıl koyulur?

Günümüzde Ultrasonografinin jinekolojik muayenenin bir parçası olması myomları küçük boyutlardayken bile tesbit etmemizi sağlamaktadır. Rahim iç tabakasında yerleşen (submukoz) myomları ayırd etmek için, SIS (Rahim içine sıvı vererek yapılan ultrasonografi) oldukça sık kullanılan bir uygulama olmaktadır.

Görüntüleme tetkikleri, magnetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi, kullanılabilir, ancak nadiren gerekir. Bazen bu tetkikler veya diğer işlemler başka bir tıbbi sorunu veya belirtileri incelemek için kullanıldığında rastlantısal olarak myomlar saptanabilir.

Myomlar kısırlığa neden olabilir mi?

İnfertil kadınların yaklaşık olarak %5-10'unda myom bulunur. Myomlar %1-2.4 hastada tek başına infertilite nedeni olabilmektedir. Myomların yerleşim yerlerinin ve büyüklüklerinin infertilite açısından önemi vardır. Rahim içi kaviteye doğan submukoz myomlar, gebelik oluşumunu engelleyip, düşüklere neden olabilmektedir. Tüp bebek tedavisi açısından düşünüldüğünde, Myomların implantasyon ve gebelik oranları üzerine olan etkileri bir çok bilimsel çalışmada araştırılmıştır. Miyomların, sadece submukozal, endometriuma bası yapan ve büyük olanları tüp bebek sonuçlarını olumsuz etkilediği ve tüp bebek tedavisi öncesi çıkarılmaları gerekmektiği öngörülmektedir. Subserozal miyomların üreme işlevleri üzerine olumsuz etkisi yoktur ve operasyon gerektirmez. Uterin boşluğu yaylandırmayan intramural miyomların, infertilite üzerine etkilerini açıklamak daha zordur. Endometrial etkilemeyen, küçük-orta büyüklükte intramural miyomların tüp bebek sonuçlarına etkisi kesin olmadığı için, bütün intramural miyomlar için koruyucu amaçla miyomektomi yapılması tavsiye edilmemektedir. Ancak küçük intramural miyomları olan hastalarda iyi ovaryan cevap, kaliteli embriyoya rağmen tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları veya erken gebelik kayıpları mevcutsa yeni bir tüp bebek girişiminden önce miyomektomi düşünülebilir.

Myomlar nasıl tedavi edilir?
Belirtilere yol açmayan, küçük olan veya menopoza yaklaşan bir kadında görülen myomlar sıklıkla tedavi gerektirmez. Myomlar ilişki sırasında ağrıya sebep olmadıkça cinsel aktivitenizi kısıtlamaya gerek yoktur.

Ağır kanamalı ya da ağrılı adet dönemleri, adetler arasında kanama, myom veya yumurtalık tümörü gibi başka bir tümörün ayrımının yapılamaması, myomun büyümesinin hızlanması, kısırlık, kasık ağrısı durumlarında tedavi etmek gerekecektir.

Myomlar gelellikle cerrahi ile tedavi edilirler. Gonadotropin salgılayıcı hormon (GnRH) agonistleri gibi, myomları cerrahiye hazırlık için geçici olarak küçültmede ve kanamayı kontrol etmede kullanılabilirler, uzun sureli tedavide ise oluşturacakları yan etkiler nedeniyle tercih edilmezler. Tedavi seçenekleri hastanın yaşı, gebelik sayısı, çocuk isteyip istemediği, hastanın tercihleri göz önüne alınarak yapılır.

Myomektomi
Myomektomi rahmi yerinde bırakarak sadece myomların cerrahi çıkarılmasıdır. Myomektomi sonrası kadının çocuk sahibi olabilme şansı vardır. Bir kadın myomektomi yapılmışsa, sezaryen ile doğum yapma ihtimali artar, Çünkü, büyük ve rahim bütünlüğünü bozan myomektomiler sonrası, doğum sancıları sırasında bu bölgeler önemli komplikasyonlara sebep olabilir. Bazen de myomektomi kısırlığa yol açabilecek rahim içi veya dışı yapışıklıklara neden olabilir.
Myomlar çıkarıldıktan sonra tekrar gelişebilir. Tekrarlamanın olasılığı myom sayısı ile yakın ilişkilidir.
Myomektomi, açık operasyon (laparotomy), kapalı operasyon (laparoskopi,histeroskopi) teknikleri ile yapılabilir. Seçilecek teknik myomların yerleşimi ve büyüklüğüne bağlıdır. Laparotomi için karına bir kesi yapılır. Myomlar daha sonra bu kesiden çıkarılır. Laparoskopi karına açılan 4 ya da 5 delikten kamera görüşü altında yapılan operasyondur. Buradaki önemli konu, çıkarılacak myomların kanser şüphesi taşımaması gerektiğidir.

Histeroskopi ise rahim boşluğunun içine doğru çıkıntı yapmış myomları çıkarmada kullanılabilir. Myomlar rezektoskop ile, elektrik gücü kullanan ince bir tel halka, veya lazer ile çıkarılabilir.

Uterin Arter Embolizasyonu
Myomları tedavi etmede bir diğer yol uterin arter embolizasyonu (UAE) diye adlandırılır. Bu yöntemle rahme giden kan damarları tıkanır. Bu, myomların büyümesine olanak sağlayan kan akışının kesilmesine yardımcı olur.

Bu uygulama genellikle bir hastanede özel olarak eğitilmiş bir radyolog tarafından gerçekleştirilir. Kateter ile myoma kan taşıyan arterlerin içine küçük partiküller (yaklaşık kum tanesi büyüklüğünde) enjekte edilir. Bu myoma olan kan akışını durdurur ve küçülmesine neden olur. Bu, uygulama zamanında 45 yaş ve üzerinde olan kadınlarda daha sıklıkla görülür. UAE’nun bir kadının üretkenliği, çocuk sahibi olması üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Çocuk sahibi olmayı isteyebilecek kadınlar diğer tedavi şekillerini düşünmek isteyebilirler.

Histerektomi
Histerektomi rahmin çıkarılmasıdır Yumurtalıklar çıkarılabilir veya çıkarılmayabilir.
Bu işlem için, rahim karındaki bir kesiden veya vajinadan çıkartılabilir. Kullanılan yöntem myomların büyüklüğüne dayanır. Histerektomi için gereklilkler:

            •           Ağrı ya da anormal kanama devam ederse

            •           Myomlar çok büyükse

            •           Diğer tedaviler mümkün değilse

Gebelikte myomlar sorun oluşturur mu?
Gebeyseniz ve myomlarınız varsa, muhtemelen siz veya bebeğiniz için problem yaratmayacaktır.
Gebelik sırasında myomların boyutunda artma olabilir. Bu büyümenin büyük kısmı rahme gelen kan akımından kaynaklanır. Myomların büyümesi rahatsızlık, baskı hissi, yada ağrı oluşturabilir. Hastaların çoğunluğunda gebelikten sonra myomların boyutunda küçülme olur.

Gebelikte myomlar bazı risklere neden olabilirler. Bunlar:

            •           Düşük (gebeliğin 20 haftadan önce sona ermesi durumu)

            •           Erken doğum

            •           Makat doğum (bebeğin baş aşağı durmak dışında bir pozisyonda olması)

Nadiren, büyük bir myom rahim ağzını kapatabilir yada bebeğin doğum kanalından geçişini engelleyebilir. Bu durumda sezaryen doğum yapılır. Büyük myomları olan kadınlar doğumdan sonra daha fazla kan kaybı yaşayabilirler.

Sıklıkla, myomların gebelik sırasında tedavi edilmeleri gerekmez. Ağrı yada rahatsızlık gibi belirtileriniz olduğunda, istirahat ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Bazen myomları olan gebe bir kadının ağrı, kanama yada erken doğum tehdidi nedeniyle bir süre hastanede kalması gerekebilir. Çok nadiren, gebe bir kadında myomektomi yapılabilir. Myomektomiden sonra sezaryen doğum gerekebilir.

Sezaryen sırasında saplı ve küçük tabanlı myomlar myomektomi yapılabilirler. Derin yerleşimli büyük myomlar, sezaryen sırasında kanamaya neden olabilecekleri için, doğum sonrası, Rahim normal boyutlarina döndüğünde tedavi seçenekeleri açısından değerlendirilirler

 

Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi
KLASİK TÜP BEBEK (IVF-In Vitro Fretilizasyon)
 

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/