fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

3 minutes reading time (577 words)

Silikon meme protez uygulamalarında merak edilenler

Silikon meme protez uygulamalarında merak edilenler

Silikon meme protezi ameliyatı olmayı düşünen hastaların genel olarak merak ettikleri ve ameliyat öncesi konsültasyonda mutlaka gündeme gelen birkaç ayrıntı vardır:

  1. Silikon protezin kas altı veya kas üstü yerleştirilmesi
  2. Düz yüzeyli veya pürtüklü yüzeyli silikon protez seçimi
  3. Yuvarlak veya anatomik ( damla şekilli ) protez seçimi

Bu tartışma konularına teker teker değinelim:

Silikon meme protezlerinin kas altına yerleştirilmesinin sonuçları itibarıyla çok daha iyi bir seçim olduğu artık genel bir kabul görmüştür. Kas üstü protez konumlandırmanın yol açabileceği olumsuzluklar hakkında yeterince tecrübe sahibi olunmuş ve genel olarak bu uygulama geçmişte kalmıştır. Kas üstü protez yerleştirmenin hiçbir zaman doğal bir görüntü sağlayamadığı, optimal şartlarda yapılmış olsa bile memelerde protez olduğunun belli olduğu, kapsül kontraksiyonu oluşma riskinin çok daha yüksek olduğu, ‘rippling’ olarak adlandırılan ciltteki dalgalanma görüntüsünün kaçınılmaz olduğu artık hasta adayları tarafından bile bilinmektedir. Kas altı protez uygulamasının biraz daha ağrılı bir ameliyat olması ve teknik olarak cerrah açısından daha zor bir işlem olması dışında bir dezavantajı yoktur;yukarıda sayılan problemler kas altı uygulamasında önemli ölçüde bertaraf edilir. Sonuç olarak kas altı-üstü tartışmasının artık gündemden düştüğünü söyleyebiliriz.

Protezin düz-pürtüklü yüzeyli olması konusundaki tartışma ise halen süregelmektedir. Bu konuda kesin bir fikir birliği henüz oluşmamıştır. Her iki protez cinsi de yaygın olarak kullanılmaktadır. Kendi klinik pratiğimde ben hemen her zaman düz yüzeyli silikon meme protezlerini tercih etmekteyim. Zıra düz yüzeyli protezlerin çok daha doğal bir görüntü sağladığına inanıyorum. Pürtüklü protezler içerisinde yerleşmiş oldukları cepte neredeyse hareket etmeden dururlar çünkü pürtüklü yapıları protez etrafındaki kapsüle sık sıkıya yapışır. Bu durumda da meme dokusunun altında stabil, hareket etmeyen bir kütle görünümüne yol açarlar;halbuki doğal meme dokusu hareketlidir. Bu sebeple benim düşünceme göre pürtüklü silikon protezler düz yüzeyliler kadar doğal bir görünüm sağlamıyorlar. Pürtüklü protez uygulanan ameliyatlarda protezin yerleştirileceği cep tam olarak protez boyutlarında hazırlanmak zorundadır; aksi halde,protez cep içinde hareket etmediği için memenin merkezinden farklı bir konumda durabilir. Halbuki düz yüzeyli silikon protezlerde protezin yerleşeceği cep özellikle memenin üst bölgesinde daha geniş hazırlanabilir ve bu sayede protez meme dokusu ile birlikte yukarı-aşağı ve sağ-sol vektörler boyunca rahatlıkla hareket ederek daha doğal bır görünüm sağlar.

Pürtüklü yüzeye sahip silikon protezler piyasaya sürüldüğünde daha az kapsül kontraksiyonuna yol açtıkları iddia edilmişti. Bunun ne kadar gerçek olduğu şüphelidir. Klinik tecrübem kapsül oluşumunun altında yatan temel sebebin protezin yerleşeceği cep hazırlanırken cebin olması gerekenden daha küçük hazırlanması ve protezin adeta küçük bir hacim içine ‘ tıkıştırılması ‘ olduğu yönündedir. Muhtemel diğer bir faktör ise kanamalı bir ameliyat yapılıp, cebin içinde hematom birikmesine müsaade edilmesidir. Anlaşılacağı üzere kapsül kontraksiyonu oluşma riskini azaltmanın yolu pürtüklü protez kullanmaktan ziyade ameliyatın özenli yapılmasıdır.

Bir diğer tartışma konusu ise protezin şekli üzerinedir. Damla şekilli (anatomik) protezler piyasaya daha yeni çıkmıştır;daha pahalıdırlar ve daha doğal bir görüntü sağladıkları iddiası yaygındır. Klinik tecrübem bunun aksini söylemektedir. Anatomik protezler pürtüklü yüzeylidir. Yukarıda bahsettiğim,pürtüklü yüzeye sahip silikon meme protezlerinin dezavantajlarının tamamını taşırlar. İlaveten günün birinde protezin kendi ekseni etrafında dönme riski de taşırlar. Bu, kaçınılmaz bir risktir. Hasta günün birinde sabah memesinin şeklinin değiştiğini farkederek uyanabilir. Armut şeklindeki protezin kalın kısmının memenin aşağı kısmında kalacağının hiçbir garantisi yoktur. Damla şeklindeki protezlerin bir diğer dezavantajı ise dekolte bölgesinde yeterli dolgunluk sağlayamamasıdır. Halbuki meme protezi ameliyatı olmak isteyen hasta adatlarının büyük kısmının isteği dekolte bölgesinde yani memenin üst kısmında istedikleri dolgunluktur. Damla şeklindeki protez seçiminin olası dezavantaklarının hasta adayı ile ayrıntılı olarak konuşulması gerekir. Klinik tecrübem anatomik protez seçiminin çok özel durumlarda yapılması yönündedir. Genç ve memesi çok küçük olan hasta adaylarında, olası dezavantajlar konusunda hasta bilgilendirildikten sonra anatomik protezler seçilebilir;ama benim seçimim temel olarak yuvarlak silikon protezlerdir.

Burun Törpülemesi (Törpüsü) gerçek bir işlem midir...
 

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/