fbpx
Giriş
x
veya
x
x
Kayıt
x

veya

social facebook social twitter instagram

DOLGUN DUDAKLARIN CAZİBESİ

DOLGUN DUDAKLARIN CAZİBESİ

Yüzyıllardır her yaştan insan dolgun dudaklara sahip olmak için çaba harcıyor. Dolgun dudaklar, genç ve çekici bir yüzün adeta olmazsa olmazlarından...Mükemmel, öpülesi dudaklara sahip olabilmek adına hem kadınlar hem de erkekler yıllardır çeşitli yöntemlerin peşinden koşuyorlar; makyaj malzemeleri, destekleyici masaj yöntemleri, aletler, enjektabl ürünler...Bütün bu çeşitliliğe rağmen günümüzde ideal dolgu malzemesi arayışları halen sürmekte.

Peki en uygun yöntemi nasıl belirleyeceğiz? Bunun yanıtı kişinin doğal anatomik yapısının detaylı bir değerlendirilmesinin yanısıra, özellikle kişisel tercih ve isteklerinin çok iyi anlaşılmasında yatıyor. İdeal olan , bu detaylı değerlendirmeyi yapacak kişinin, tüm yöntemler konusunda bilgi ve deneyim sahibi bir estetik- plastik cerrah olması...Böylelikle bu iş için kime gitmeliyim sorusunun yanıtı da verilmiş oluyor.

Kişinin kendine özgü anatomik yapısının değerlendirilmesi, uygulanacak yöntem için yol gösterici. Dudak yapısı insandan insana değişmekle birlikte kabaca beş grupta toplanabilir. Bunlardan ilki, hem alt hem de üst dudağın ince, zayıf ve düz bir yapıda olduğu kişiler. Bu tip dudaklar, kalıtımsal özelliklere bağlı olabildiği gibi, yaşlanma ve sigara tiryakiliğinin etkileri sonucu da görülebiliyor. Zaman ve mekanik travma ile dudaklarda doku kaybı gerçekleşerek, ince, çizgisel bir görünüm oluşuyor. İkinci grup, sadece üst dudağın zayıf olduğu kişiler. En sık karşılaşılan grup bu. Zaman içerisinde dudaklardaki hacim kaybı önce üst dudaktan başlıyor. Dudaklar arası oranda bozulma, yüzü yaşlı gösteren öğeler arasında başı çekiyor. Bu kişilerde sadece üst dudağa yönelik dolgunlaştırma ile problemi gidermek mümkün. Üçüncü grup, alt dudakta hacim kaybının olduğu olgulardır ki bu çok nadir rastlanan bir durumdur. Yine bir başka grup, alt veya üst dudakta, yatay düzlemde eşitsizliğin olduğu kişileri kapsar. Sıklıkla kalıcı makyaj (dövme )ile saklanmaya çalışılan bu deformite, yine asimetrik dolgu yöntemleri kullanılarak giderilebilir. Beşinci grup, gerek doğal sebeplerle gerekse de geçirilmiş dolgunlaştırma işlemlerine bağlı, fazlaca şişmiş, patlak, “balık ağzı” görünümlü dudakları kapsar. Bunlarda doğal görünümü sağlamak adına küçültme işlemleri ya da daha önce yerleştirilmiş olan implantların çıkartılmasına yönelik girişimler faydalı olabilmektedir.

Dudak dolgunlaştırma yöntemleri kalıcı ya da geçici olanlar şeklinde sınıflandırılabilir. Yine bunlar arasında da implant şeklinde olanlar veya enjektabl formlar söz konusudur. Günümüzde, vücutta emilimi mümkün olmayan, kalıcı, geri dönüşümsüz yöntemler giderek terkedilmiş, yerlerini, belirli süre ile dudakta büyütme sağlayan, vücutla uyumlu ve zaman içinde hiçbir sekel bırakmadan emilebilen malzemelere bırakmıştır. Enjektabl formda üretilen ve dolayısı ile cerrahi bir işleme gerek duymaksızın uygulanabilen bu malzemeler arasında hyalüronik asid deriveleri yer almaktadır. Bu malzemeler, uygulama kolaylığı ve ucuzluğu nedeniyle tercih edilebilirken, kalıcılıkları 6 aydan, 1,5 yıla kadar değişkenlik göstermektedir. Geçici sürelerle etkinlik göstermeleri, dezavantaj olarak görülebilse de, istenmeyen sonuçların geri dönüşümlü olabilmesi ve tedrici bir dolgunlaştırma işleminin mümkün olabilmesi nedeni ile tercih edilebilmektedir. Tıbbi olarak güvenilirliği kanıtlanmış bu ürünler günümüzde deneyimli birçok estetik cerrah tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Hyaluronik asit içeren ürünlerin en büyük avantajı uzun süreler kalıcı olmaları ve dudaklarda doğal bir görünüm oluşturmalarıdır. Jel şeklinde olan bu ürünlerin esas maddesi vücutta bulunan hyaluronik asit maddesinin biyoteknolojik olarak üretilen bir versiyonudur. Bu jelin enjeksiyonu deriyi kabartarak yüz çizgilerini azaltıyor ve dudakları dolgunlaştırarak onlara doğal ve seksi bir görünüm veriyor.

Dudak dolgunlaştırma işleminin uygulanamayacağı kişiler arasında, işlem öncesi 6 aylık süre zarfında isotretinoin denilen ilaçlarla tedavi görmüş olanlar (iz kalma riski bu kişilerde artar), kollajen ve bağ dokusu hastalığı olanlar, diabet gibi sistemik hastalıklara sahip kişiler, pıhtılaşma bozukluğu olanlar, ağız hijyeni ileri derecede bozuk, diş absesi olan kişiler ve ağız çevresinde herpes lezyonu (uçuk) olanlar yer almaktadır.

Günümüzde iyi bir dudak doldurma operasyonunun gerçek sırrı tek başına dudakları değil yüzün bir parçası olarak ağız bölgesine de ele almaktır. Yaşlanma sürecindeki kadınların bir çoğu ağız şekillerini yenilemek istemektedirler. Bu işlem dudakla birlikte ağız çevresinde oluşan mimik çizgilerde de düzeltmeler yapılmasını gerektirmektedir.

Dudak dolgunlaştırmada sıkça sorulan sorular:

Dudak dolgunlaştırma işlemi için genel anestezi gerekli midir?

Seçilen yönteme göre değişmekle birlikte, dudak dolgunlaştırma işlemi sıklıkla lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Dudakta belirli bölgelere yapılan lokal anestezik maddeler ve sürülen kremler dudak duyarsızlığı sağlanabilmektedir. Bunun yanısıra lokal buz uygulamaları, hem bölgedeki damarları büzerek işlem sırasında morluk ve kanama riskini azaltır, hemde bölgeyi hissizleştirerek ağrıyı ortadan kaldırır.

İşlem sonrası normal hayata ne zaman dönülebilir?

İşlem sonrası klinik veya hastanede kalmak gerekmez. Ancak, erken dönemde dudakların bir miktar şiş ve hassas olması normaldir. Özellikle anestezinin etkisi geçene dek yiyip içmekte ve hatta tükürüğünüzü kontrol etmekte zorlanabilirsiniz. Yine erken dönemde özellikle basınç uygulandığı takdirde çok hafif bir ağrı olabilir. Zamanla şişlik ve olası morluklar gerileyecek, dudaklarınız istenilen hacme ulaşacaktır.

Dudak dolgunlaştırma işleminin riskleri nelerdir?

Eski yöntemlerin kullanıldığı dönemlerde, kullanılan malzemenin zamanla yer değiştirmesi, dışarı çıkması, pütürlü ve asimetrik bir his yaratması gibi riskler mevcutken, bugün kullanılmakta olan vücutla uyumlu malzemelerle bu sorunlar ortadan kalkmıştır.

Dudak dolgunlaştırma işlemi sonrası dudaklarda kalıcı bir his kaybı ya da örneğin öpüşme esnasında malzemenin hissedilmesi gibi durumlar ortaya çıkabilir mi?

Dudak dolgunlaştırma işlemi sonrası erken dönemde hafif bir his kaybı olabilse de, doğru bir uygulama yapıldı ise, kalıcı bir hissizlik söz konusu değildir. Yine öpüşme ya da yemek yeme sırasında, dudaktaki malzemenin kişinin kendisi ya da partneri tarafından ayırdedilebilmesi olasılığı da yoktur.

ERKEKLERE YÖNELİK ESTETİK CERRAHİ GİRİŞİMLER
MEMEYE YÖNELİK PLASTİK CERRAHİ GİRİŞİMLER
 

By accepting you will be accessing a service provided by a third-party external to https://www.turkiyedetedavi.com/