Çoook yaşayın ama güzel yaşayın…

İnsanoğlu yüzyıllardır daha uzun yaşamak ve ölümsüzlüğü keşfetmek uğruna varını yoğunu harcamış ancak, ölümsüzlüğün iksirine bir türlü ulaşamamıştır.

Tıp alanında 2000’li yıllara damgasını vuran ve gün geçtikçe önem kazanan konulardan biride hiç şüphesiz “antiaging tıp” yani yaşlanmayı önleyici tıp'dır.

Yaşlanmayı önlemeyi hedefleyen fakat şu anki konumu ile ancak yaşlanmayı geciktirebilen yani sadece saati geri alabilen bir çalışma içinde olan “antiaging tıp” başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere gelişmiş batı ülkelerinde üzerinde en çok araştırma ve harcama yapılan konulardan biri haline gelmiştir.

Özellikle ABD’de sağlık hizmetlerine ayrılan paranın %80’inin insanların yaşamlarının son iki yılına ait sağlık hizmetlerine harcanıyor olması, bu ülkenin konuya vermiş olduğu ekonomik önemi bir kat daha ön plana çıkarmaktadır.

Çok sayıda tıp branşına ait hekimlerin bir uyum içinde birlikte çalışmasıyla vücuda gelen“antiaging tıp” ekibindeki en önemli görevi üstlenen gurup halk arasındaki tabirle “güzellik doktorları” yani Estetik ve Plastik Cerrahlardır. Yaşlılığın bir simgesi olan sarkmış ve kırışmış bir yüzün düzeltilmesi, Plastik Cerrahi’nin üzerinde en yoğun çalıştığı konulardan birisidir. “ Facial rejuvenation” olarak adlandırılan yüzün yenilenmesi işleminde Plastik Cerrahlar lazer, botox, endoskopik cerrahi (küçük bir kesiden girilerek yapılan aletli cerrahi müdahaleler ) gibi 2000’li yıllarda geliştirilmiş yeni cerrahi teknikleri güzelliğin hizmetine sunmakla birlikte Plastik Cerrahi’nin yıllardır uygulanan yüz germe, göz kapağı estetiği gibi klasikleşmiş cerrahi yöntemlerinde de çağın gereksinimlerine uygun gerekli cerrahi yenilikleri gerçekleştirmektedirler.

Güneş ışınlarının zararlı etkisi ( photoaging ) ve yerçekimi ile birlikte dış hava şartlarının yıprattığı ve kırıştırdığı yüz derisi altına enjekte edilen sentetik dolgu maddeleri ve kişilerin kendi vücutlarından alınan yağ dokuları , aynalara bakmaktan korkan, kendileri ile bir türlü barışık olamayan ve bunun sonucunda psikolojik bir yıpranma içine giren çağımız insanını yeniden toplumun üretken bir ferdi haline getirebilmektedir. Kaş çatılmasının kaçınılmaz bir sonucu olarak ortaya çıkan “kaş düşmesi” ve uykusuz geçen gecelerin ürünü alt ve üst göz kapaklarındaki torbalanmalar yüz görünümümüzdeki yaşlı ve yorgun ifadenin en belirgin sebeplerindendir. Lokal anestezi ile yapılabilecek bir kaş kaldırma operasyonu ve göz kapağı estetiğinin sonuçlarının toplum içindeki yerimize ne gibi pozitif etkiler sağlayacağını tahmin etmek hiçte zor değildir.Yaşlılığın deri üzerinde meydana getirdiği etkiler ile el ve yüz bölgelerinde ortaya çıkabilen “yaşlılık lekeleri” de yaşlılık ile ilgili sık karşılaşılan şikayetlerdendir.

Başta, Estetik ve Plastik Cerrahi olmak üzere tüm bölümleri ile “antiaging tıp” konusunda çok kapsamlı bir araştırma ve çalışma içersinde bulunan Acıbadem Sağlık Gurubu bu konudaki tüm yenilikleri çok yakından takip eden araştırma ekibi ve çağımız ihtiyaçlarına uygun teknik donanımları ile ülkemiz insanlarının yaşlılık ile ilgili kaygıları konusunda onlara yol gösteren önder bir sağlık kuruluşu olma konusundaki çalışmalarını sürdürmektedir.